Avrupa Birliği ülkeleri, mevcut durumda doğalgaz ihtiyacının yüzde 90’ını ithal ediyor. Rusya ise Avrupa’ya en fazla doğalgaz tedarik eden ülke konumunda.
Rusya-Ukrayna geriliminin artmasıyla Avrupa’da mart vadeli kontratlarda doğalgaz fiyatı yine hızla yükseldi. Geçen hafta 77 avro seviyesinde bulunan fiyat bu hafta 88 avroya ulaştı. Bu rakam geçen yıl 18 avro seviyesindeydi.
Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin doğalgaz konusunda Rusya’ya bağımlılığına bakıldığındaysa tablo dikkat çekici.
Rusya doğalgazı Avrupa’ya Kuzey Akımı, Yamal-Europe ve Kardeşlik gibi birkaç ana boru hattıyla yolluyor. Bu doğalgaz bölgesel depolarda toplanıyor, sonra buradan kıtanın dört bir yanındaki farklı ülkelere dağılıyor.
Avrupa’da doğalgaz konusunda Rusya’ya en bağımlı ülke Finlandiya. 2020 verilerine göre Finlandiya’nın aldığı doğalgazın yüzde 94’ü Rusya’dan.
Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya ise doğalgazının yüzde 49’unu Rusya’dan temin ediyor.
İtalya’da bu oran yüzde 46 olurken Polonya’da yüzde 40, Fransa’da ise yüzde 24.
AB ülkelerinin Rus gazından faydalanma ortalamasıysa yüzde 32.
Tartışmalar
Batılı yetkililer, Rusya’nın Avrupa’daki enerji açığını bir silah olarak kullandığını öne sürüyor. Bazı uzmanlara göreyse Rusya, doğrudan Almanya’ya bağlanacak olan Kuzey Akımı 2 adlı yeni boru hattının biran önce onaylanması için gaz arzını sınırlıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise bu görüşe pek katılmıyor. Putin daha önceki açıklamalarında krizin doğalgaz kaynaklı olmaktan öte elektrik kaynaklı olduğunu ve batılıların kendi hatalarından öte başkalarını suçlamaya çalıştığını dile getirmişti.
Gazı kesmenin maliyeti
Dünyanın en büyük doğalgaz üreticilerinden Gazprom, Rus yasalarına göre boru hatlarıyla doğalgaz ihracat yetkisine sahip tek şirket.
Gazprom’un gaz ihracat geliri 2021’de yüzde 120 artarak 55,5 milyar dolara ulaştı.
Rusya’nın petrol ve doğalgaz satarak kazandığı para ise federal bütçenin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.
Bazı uzmanlar Avrupa’ya giden boru hattının tamamen kesilmesinin Gazprom’a günlük 203 milyon ila 228 milyon dolar arasında gelir kaybına mal olacağını hesaplıyor.
Bu miktarda bir kayıp Rus ekonomisi için ağır olsa da Rusya Merkez Bankası rezervlerinin 600 milyar doların üzerinde olduğu biliniyor.
Rusya-Ukrayna gerilimi
Ukrayna, 1991’de SSCB’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazandı. Rus imparatorluk mirasını bırakmaya çalışan ve Batı ile giderek daha yakın ilişkiler kurmaya yönelen ülke, bu yönüyle komşusu Rusya’yı biraz kızdırdı.
Kremlin eğilimli Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in 2014’te devrilmesiyse iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası oldu. Rusya bu gelişmeye Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nı ilhak ederek ve Ukrayna’nın doğusunda patlak veren ayrılıkçı isyana ağırlığını koyarak karşılık verdi.
İlişkilerdeki gerginliğin bu kadar yükselmesiyse NATO ile Ukrayna’nın giderek daha yakınlaşması. Putin daha önce defalarca Ukrayna’nın NATO’ya katılma isteklerinin kırmızı bir çizgi olduğunu söyledi ve bazı NATO üyelerinin Ukrayna’da askeri eğitim merkezleri kurma planlarından duyduğu endişeyi dile getirdi. Putin ayrıca Ukrayna NATO’ya katılmasa bile onlara bölgede askeri bir dayanak sağlayacağının da altını çizdi.