MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Sağlık Bakanlığı’nın aşı tedariğinde sıkıntı sürüyor. Yaklaşık altı aydır, aile sağlığı merkezlerine (ASM) gönderilen az sayıdaki tetanos ve hepatit B aşıları ihtiyacı karşılamaya yetmiyor.
TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, önceki gün 26 haftalık hamile hastasına tetanos aşısı yapamadığını belirterek, sorun devam ederse yenidoğan tetanoslarıyla karşılaşılabileceğini söyledi.
Bu hafta Aşı Haftası. Aşı her yıl milyonlarca hayat kurtaran, en başarılı, etkili, düşük maliyetli müdahale. Osmanlı İmparatorluğu dönemi ve genç Türkiye Cumhuriyeti aşı üretebilirken yıllar içinde değişen politik ve ekonomik tercihler ülkeyi aşı ve ilaçta dışa bağımlı yaptı.
Türkiye aşı üretebiliyordu
Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde Osmanlı ve cumhuriyet dönemindeki aşı üretimi kronolojik olarak anlatılıyor.
1928’de Hıfzıssıhha Enstitüsü’yle aşı üretimi merkezileştirildi. 1940’lara gelindiğinde tifo, tifüs, difteri, BCG (verem), kolera, boğmaca, tetanos, kuduz aşıları seri üretilmeye başlanmıştı. 1968’de kurulan serum çiftliğinde tetanos, gazlı gangren, difteri, kuduz, şarbon akrep serumları da üretildi. Ülkede hastalıkların yok olmasıyla 1971’de tifüs, 1980’de çiçek aşısı üretimi sonlandı.
Türkiye’de aşı üretimi 1996’da DBT (difteri, boğmaca, tetanos) ve kuduz aşısı, 1997’de BCG aşı üretiminin kesilmesiyle sona erdi. Bu aşıları üreten Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün geliştirilmesi yerine, kapatılması (2011’de) tercih edildi. Bunun ne kadar yanlış bir karar olduğu, Covid-19 pandemisinde bir kez daha anlaşıldı.
Kuduz aşısında da sıkıntı yaşandı
Geçtiğimiz aylarda önce kuduz aşısında ciddi bir tedarik sorunu vardı. Hemen arkasından diğer aşılardaki sıkıntılar gündeme geldi. Ancak aradan geçen yarım yıla yakın zaman, Sağlık Bakanlığı’nın sorunu çözmesi için yetmedi. Hala ASM’lere aşılar az sayıda veriliyor. İhtiyacı karşılamaya yetmiyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yaptığı yazılı açıklamada, deprem bölgesi başta olmak üzere aşı tedarik ve dağıtımında sorunlar yaşandığının gözlendiğini belirtti. Aşı tedarik ve dağıtımının sağlanamamasının, hem topluma hem hekimlere hem de bağışıklama hizmetlerinin başarısına zarar verdiğini belirten TTB, Sağlık Bakanlığı’na bir kez daha çağrı yaptı: “Bağışıklama hizmetleriyle ilgili politika üretilmeli. Sağlık hakkına erişimin önündeki engeller kaldırılmalı ve halk sağlığını önceleyen Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yeniden açılmalı.”
Bakanlık hem aşı vermiyor hem de hesap soruyor
Diken’in sorularını yanıtlayan Kırımlı, hamilelere tetanos aşılarını gebeliğin 14-16’ncı haftalarında yaptıklarını söyledi: “Sağlık Bakanlığı’nın kendi rehberlerinde ‘aşılarını yaptırın’ diye yazıyor. Geçen haftada da elimizde yoktu, bu hafta da yok. Hastalara aşılarını yapamayıp, ‘biz sizi arayacağız’ diyoruz.
Hem çocuk hem de yetişkinler için, sadece tetanos değil, hepatit B aşılarında da benzer sorun var. Diyaliz hastalarının, ailesinde hepatit B olanların aşılanması lazım. Evlilik öncesi testlerde eşlerden birinde hepatit B saptadıysak, diğerini aşılamamız gerekiyor. Çünkü cinsel yolla da bulaşıyor. Gelen aşılar ancak yenidoğanlara yetiyor. Bazı haftaları atlayarak yetiştiriyoruz.”
‘Az sayıda aşıyı çocuklara ayırıyoruz’
Konuyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın herhangi bir açıklama yapmadığını anlatan Kırımlı, şöyle devam etti: “Cuma günü aylık aşı verecek. Kaç tane geleceğini bilmiyoruz. ASM’lerde sadece gebeleri aşılamıyoruz. Çocukları, diğer yetişkinleri de aşılıyoruz. Gelen az sayıda aşıyı çocuklara ayırıyoruz. Yapamadığımız aşılar için de bakanlığa yazı yazarak, bildiriyoruz. Çünkü bakanlık hem aşıyı göndermiyor hem de yapmayınca bizden savunma istiyor. Almıyorlar aşıları. Aşı niye yok?”
Altı aylık sürenin uzun olduğunu vurgulayan Kırımlı, bunun sahadaki davranışları değiştirmeye yettiğini söyledi: “Hastalarımıza aşılarını tamamlamayı her fırsatta hatırlatıyorduk. Ancak elimizde aşı yokken bunu soramıyoruz. Aynı şeyi üreme sağlığı yöntemlerinde gördük. Ürün verilmeyince sormaz oluyoruz. Kanser taraması kiti gönderilmediğinde (HPV ve dışkıda gizli kan testi) de artık sormaz oluyoruz. Sorsak ne olacak ki? Yapamıyoruz.”
‘Cumhuriyetin 100’üncü yılında aşıya ihtiyacı olan ülkeye dönüştük’
Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş, rutin uygulanan aşıların tedarikinde de sorunların yaşandığını söyledi. Özellikle tetanos aşısında soruna dikkat çeken Kumaş, bakanlıktan gelen miktarın kısa bir süre için yettiğini belirtti.
Aşıların ithal edildiğini vurgulayan Kumaş, şöyle devam etti: “Aşı stratejik bir ürün. Aslında biz üretebilmeliyiz. Aşı aldığımız firma herhangi bir sebeple bir üretim sıkıntısına girdiğinde, bize de yansıyor. Çünkü dışa bağımlıyız. Stok yönetimi çok önemli. Asla kritik stok seviyesinin altına düşmemeniz lazım. Belli bir süre için, planlanan nüfusa yetecek kadar güvenli stokumuzun her zaman bulunması gerekir. Sebebi ne olursa olsun yeterli stokun olmaması kabul edilemez. Bu toplumun sağlığını ilgilendiren, hassas, ‘olmazsa olmaz’ bir konu.”
Aşıya herhangi bir ticari ürün gibi bakılmasını eleştiren Kumaş, “Maliyetine bakılmaz. Ucuza, pahalıya yaptık diye değerlendirmez. Bu sorunları yaşamamak için ülkenin kendi ihtiyacını karşılayacak kaynağa, ürüne sahip olması gerekir. Cumhuriyet öncesinde aşı üreten bir ülkeyken, Cumhuriyetin 100’üncü yılında, aşı ihtiyacı olan bir ülkeye dönüşmemiz çok acı” diye konuştu.