AYŞEGÜL KASAP
@aysegul_kasap
Tam kapanma, beraberinde sağlık çalışanlarının çocuklarını da gündeme getirdi. Okulların, kreşlerin kapalı olduğu dönemde bakıcı da bulunamıyor.
Bununla beraber yıllık izni iptal edilen sağlık çalışanları ek ödemelerini de alamıyor.
Salgının başından beri sağlıkçılar haklı olarak ‘alkış’lanıyor. Belki de biraz bu yüzden çığlıkları yeterince duyulmuyor.
Hem eşi hem kendisi aile hekimi Mustafa Işıklı yaşadığı zorlukları Diken’e anlattı.
‘Dokuz aylık bebeğin kendisine bakmasını bekliyorlar’
“Yıllık izinlerimiz iptal edilince… Evde dokuz aylık bebek var. Bakıcı da yok. Eşim ve benim için bir hafta izin almak istedik. ‘Hayır‘ dediler. “
Eğer çocuklar okul öncesi ise ya da ilköğretimde ise ebeveynlerin her ikisinin sağlıkçı olması durumunda izin veriliyor. Ancak Dr. Işıklı’ya ve işine izin verilmedi. Nedeni ise 3,5 yaş sınırı.
“‘Sizin bebeğiniz dokuz aylık, okul öncesi değildir’ dediler. Okul öncesi yaş grubu 3,5 yaşında olanlar. Zihniyete bakar mısınız? Yani 15 yaşındaki 8’nci sınıf öğrencisi kendine bakamaz ama dokuz aylık bebek kendine bakabilir mantığı güttüler.”
Çocuğu için işe gitmeyince soruşturma…
Işıklı o dönemde dokuz aylık çocuğu için mecburen işe gidemeyince soruşturma açılmış.
Soruşturma sürerken Işıklı, bakanlıkla temasa geçmiş.
“‘Yani diyorsunuz ki 3,5 yaş ve üzeri kendine bakamaz ama dokuz aylık bebekler bakabilir.’ Onlar da gülmeye başladı. ‘Ağlanacak halinize gülüyorsunuz’ dedim.”
Bu arada Işıklı çiftinin yeni bir bebeği daha dünyaya gelmiş. İki çocuğun arasında 13 ay fark var.
‘Doğum izni olmasa bitik durumdaydık’
İkinci çocuk için eşi şu an doğum izninde: “Doğum izni yasada olduğu için mecburen verdiler. Olmasaydı bitik durumdaydık. Hiçbir şekilde yıllık izin ya da başka bir izin vermiyorlar. Gidip rapor aldığınızda da rapor doğru mu değil mi diye soruşturma açılıyor.”
‘Bütün yükü aldık ama ek ödemeden yararlanamadık’
Binlerce sağlık çalışanı ve hekimin aynı problemi yaşadığını belirten Işıklı pandemiyle beraber yüklerinin nasıl arttığını da anlattı: “Hastaneler ‘Covid-19 nedeniyle hasta bakmıyoruz aile hekimlerine gidin’ diyor. Normalde 70-80 poliklinik yaparken 150-200’lere varan poliklinikler oldu. Çünkü hastane yükü de geldi. Bütün yükü biz aldık ama ek ödemeden yararlanamadık. Bize ‘Aile hekimleri farklı bir statüde, bizim personelimiz deği.’ dediler. Nasıl sizin personeliniz değiliz? Anayasa gereği kamu hizmetinin sağlayıcısı değil miyiz? “
Kanser tedavisi gören doktorun maaşını kesmişler
Işıklı, kanser tedavisi gören bir doktordan da bahsetti. Kanser, doktorun akciğerlerine yayılmış ve metastaz yapmış. Ancak buna rağmen idari izinli sayılamıyor.
“Cumhurbaşkanlığı genelgesinde diyor ki kanser hastası, böbrek nakli vs. olanlar idari izinli olacak. Ve bunların özlük hakları mali hakları çalışmış gibi tam ödenecek diyor. Buna rağmen, bu kanser tedavisi göre aile hekimi maalesef idari izne ayrıldı. İdari izne ayrıldıktan sonra maaşının yüzde 50’sini kestiler. Cumhurbaşkanlığı genelgesi gösteriliyor. Hayır aile hekimlerinin parasını biz keseriz diyorlar.“
Doktor kanserli haliyle görevine tekrar geri dönmek zorunda kalmış: “Çocukları var. Maaşından kesinti yüzde 50 kesinti olunca geçinemediğini söyledi. Kanser metastaz yapmasına rağmen tekrar görevine döndü. Dava açtı sonuçlanmadı. ‘Evet haklıyız kazanırız ama ben bu beş altı ay boyunca beklersem geçinemem’ dedi.”