Döviz artıp enflasyonu tetiklemesin diye geçen yılın ağustosundan beri her yol denendi ama sanki yol bitti ve döviz belirgin bir artış eğilimine girdi.
Dolar henüz rahip krizindeki, faizin indirildiği 2020’nin sonbaharındaki ya da 2021’in aralık ayındaki gibi bir tırmanış göstermiş değil. Dolayısıyla şu dönemdeki kur düzeyinden döviz alanlar için önceki dönemlerdekine benzer hızlı bir geri dönüş yaşanması ve bundan dolayı zarara uğranılması riski çok az. Dolar zaten geçen ağustostan beri 18.50 düzeyinde, yani bu zaman dilimi dikkate alınırsa zaten çok fazla bir artış yok.
Ancak ok yaydan fırlar ve döviz çok kısa sürede birden tırmanırsa işte gelinecek o düzeyden döviz almak riskli olabilir. “Mutlaka riskli olur” denilemez, ancak bir risk doğabilir.
Hele hele seçime kadar hızlı bir artış yaşanır; ardından da sandıktan tüm toplumu rahatlatacak, Türkiye’ye taze döviz girişi sağlayabilecek bir iktidar çıkarsa işte o yüksekten alınan dövizler uzun süre elden çıkarılamayabilir.
Dövize ihtiyacı olanlar; ithalatçılar, yatırımcılar tabii ki döviz alacaktır, onların başka çaresi yok. Ama tasarruf amacıyla döviz almak isteyenlerin kur yükseldikçe temkinli davranmasında yarar vardır.