FURKAN KARABAY
@FurkannKarabay
Saraçhane eylemlerinden sonra açılan davalarda bugün üç ayrı mahkemede 99 kişi yargılandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan eylemlerde yüzlerce genç gözaltına alınmış, 301’i tutuklanmıştı. Bugün, Çağlayan Adliyesi’nde üç farklı mahkemede, 99 kişi Saraçhane eylemleri nedeniyle yargılandı.
İstanbul 14’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 30 kişinin tutuksuz yargılandığı dava, sanık ve izleyici sayısının fazla olması nedeniyle 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü.
30 kişiye yöneltilen suçlama ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama.’
Yargılananlar arasında Evrensel muhabiri Nisa Sude Demirel ve ETHA muhabiri Elif Bayburt da yer alıyor.
Tüm talepler reddedildi
İddianamedeki eyleme ilişkin yasaklama kararı bulunmadığını belirten avukatlar, sorgu yapılmadan derhal beraat kararı talep etti.
Mahkemeyse tüm talepleri reddetti.
Sırayla savunma yapan sanıklar, anayasal haklarını kullandıklarını, katıldıkları eylemde valiliğin yasağı olduğuna dair herhangi bir açıklama olmadığını belirtti. Sanıklar, haksızlık konusunda ses çıkarmanın meşru bir eylem olduğunu savundu.
Avukatlar, tüm sanıklar hakkında derhal beraat kararı verilmesi taleplerini yineledi ve eylem yapma özgürlüğüne dikkat çekip bunun anayasal hak olduğunu ifade etti.
ETHA muhabiri Elif Bayburt, “Dosyada yer alan fotoğraf Maçka’dan Şişli’ye yürünen günden. Boynumda basın kartı ve fotoğraf makinesi olduğu anlaşılıyor” dedi.
Evrensel muhabiri Sude Demirel, eylem takibindeyken çekilen fotoğrafının dosyaya eklendiğini söyledi.
Mahkeme, eylemlere ilişkin görüntülerin temin edilmesine, 14 kişinin adli kontrolünün devamına, iki sanık hakkında da zorla getirilme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Hakim ayrıca savunma sırasında tüm sözlerinin zapta geçmesini söyleyen ve kendisine itiraz eden bir sanığın ‘kuvvetli suç şüphesi’ iddiasıyla haftada iki gün imza ve yurt dışı çıkış yasağı uygulanmasına karar verdi.
Duruşma, 10 Ekim’e ertelendi.
‘Polis ‘Sizin gibi okumuşları daha çok döveceğiz’ dedi’
İstanbul 50’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 33 kişinin ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’ iddiasıyla yargılandığı dava İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü.
Dokuz kişinin de ‘toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hâle getirerek katılma’ iddiasıyla yargılandığı davada, sanık ve avukatlar hazır bulundu.
20 gün tutuklu kalan lise öğrencisi bir sanık şöyle dedi:
“Çevik kuvvet yolu kapatmıştı. Bir amir ‘Bunları da alın’ dedi. Polis kafamı kepenge vurdu. Lise öğrencisiyim aynı zamanda çalışıyorum. 20 gün cezaevinde kaldım, işten atıldım. Şu an ev hapsinde olduğum için çalışamıyorum. Ev hapsinin kaldırılmasını talep ediyorum.”
Bir diğer gençse Saraçhane protestolarında gözaltına alındıktan sonra “Öldün mü, sakın ölme daha çok döveceğim” dediğini anlattı. Genç devamında, “Başka bir polis ‘Sizin gibi okumuşları daha çok döveceğiz’ dedi. 3 aydır İstanbul’dayım, sınavlarıma, derslerime giremedim” dedi.
‘Tramvay durağında kafası vurularak gözaltına alındı’
Sanık savunmaları sonrası söz alan avukat Aslı Kazan şöyle konuştu: “Müvekkilim tramvay durağında kafası vurularak gözaltına alındı. Yanındaki iki arkadaşı, ‘Bırakın lütfen’ dediklerinde polis sinkaflı küfürler savuruyor. Biz, ‘Bu kişileri tanık olarak dinleyin’ dedik ama hiçbir şey dikkate alınmadı. Müvekkilim eyleme dahi katılmamış. Kaldı ki katılsa da suç değil. Dağılmamakta ısrar etmek bir tarafa kaçan çocuklar bunlar.”
Gençlere, eylemde taktıkları cerrahi maske soruldu
Bir başka genceyse Saraçhane protestolarında elinde taşıdığı motosiklet kaskı soruldu. Genç, “Çalınmasın diye yanıma almıştım. Tekme tokat gözaltına ters kelepçeyle alındım. Bir polis botla 5-6 defa kafama vurdu. Başım 1 hafta ağrıdı. Cezaevinde dahi devam etti” dedi.
Hakim, gençlere eylemlerde taktıkları maskeleri sordu. Bir genç, “Maskeyi gazdan dolayı biri verdi. 10 dakika bile takmadım. suçsuz yere cezaevinde yattık, kimseye bir şey yapmadık” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, adli kontrollerin kaldırılmasına hükmetti. Duruşmaya katılmayan dört kişinin adli kontrolünün devamına karar verildi.
Mahkeme, 26 Mart 2025 tarihli yakalama tutanağında imzası olan üç polisin tanık olarak dinlenilmesi için görev yaptıkları emniyete müzekkere yazılmasına hükmetti.
Duruşma 17 Ekim’e ertelendi.
‘Anayasal hakkımızı kullandık’
İstanbul 74’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan 36 kişinin ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet’ten yargılandığı dava, 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü.
Kimlik tespitleriyle başlayan davada, avukatlar, sanıkların aileleri ve izleyiciler yer aldı.
Savunma yapan gençler, isnat edilen suçlara dair kendilerinde herhangi bir delil, belge, görüntü olmadığını söyledi.
Gençler, anayasal haklarını kullandıklarını ifade etti ve tutuklu kaldıkları sürecin hukuksuz olduğuna dikkat çekti, beraatlerini talep etti.
Mahkeme, sanıkların suça konu eylemlere nerede ve ne şekilde katıldıklarına dair tespitlerin yapılmasına, dosyaya konulan fotoğrafların ne şekilde elde edildiğinin emniyet müdürlüklerine sorulmasına karar verdi.
Duruşma 15 Eylül’e ertelendi.