MESUDE DEMİR
@mesudedemirr
Kuş gribine yakalanan insan sayısı henüz az olsa da ölüm oranının yüzde 52 olması ve pandemiye yol açma riski nedeniyle yakından izleniyor. Hızlı evrimleşen virüsün ağır hastalık yapıcı özelliğini koruyarak insandan insana bulaşabilme yeteneği kazanmasından endişe ediliyor.
Tavuk vebası da denen kuş gribi (avian influenza) Türkiye’de kümes hayvanlarında zaman zaman salgınlara neden oluyor.
Bu ay içinde, Tarım ve Orman Bakanlığı önce Konya’nın Meram, sonra da Eskişehir Sivrihisar’daki tavuk çiftliklerinde kuş gribi tespit etti. Çiftlerdeki hayvanlar itlaf edildi. Çevre karantinaya aldı.
2022’den bu yana, memelilerde de kuş gribinin yol açtığı ölümcül salgın vakaları artıyor. Hem kara hem de deniz memelileri bu durumdan etkilendi.
Çiftliklerde yetiştirilen kürk hayvanları, foklar, deniz aslanları ve diğer yabani ve evcil hayvanlarda da (tilki, ayı, su samuru, rakun, kedi, köpek, inek, keçi gibi) gözlendi.
İneğe geçmesi, insanlara bulaşma riskini artırdı
Alarma geçiren haber Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) geldi. Mart 2024’ten itibaren süt sığırlarında, kuş gribi tespit edildi. Kuşları enfekte eden H5N1 virüsünün ineğe geçmesi insanlara bulaşma riskini artırdı.
Bunun ardından ABD’den 1 Nisan 2024’te H5N1’in ilk kez sığırlardan insanlara bulaştığı olgu bildirildi. Mayısta iki, temmuzda bir tane daha bildirilmesiyle 13 Kasım 2024 itibariyle ABD’deki olgu sayısı 46’ya ulaştı.
Yine yakın zamanda, Kanada’dan kümes hayvanlarıyla teması ve seyahat öyküsü olmayan genç bir hastada görülen ağır influenza hastalığı sırasında H5N1 saptandı. Bu da önemli bir gelişme olarak kaydedildi.
Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap Diken’in kuş gribiyle ilgili sorularını yanıtladı. Azap’ın anlattıkları ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu’nun (UDEK) konuyla ilgili bilgi notundan derlediğimiz 9 soru ve yanıtlarıyla kuş gribi:
Kuş gribi nedir?
Kuş gribi olarak da bilinen avian influenza, tüm kuş türlerini etkileyebilen bulaşıcı bir viral enfeksiyon. Ancak daha nadiren memelileri de enfekte edebilir. Tüm kuş türlerinin bu enfeksiyona karşı duyarlı olduğu düşünülse de özellikle evcil kümes hayvanları sürüleri, hızla salgına dönüşebilecek enfeksiyonlara karşı daha savunmasızlar. Yaban kuşları, doğal dirençleri sayesinde bu virüsleri hastalanmadan taşıyabilirler. Yaban su kuşları, bu virüslerin doğal bir rezervuarını oluşturur ve enfeksiyonun evcil kümes hayvanlarına ilk bulaşmasında sorumlu olabilirler. Bu virüslerin kümes hayvanları arasında daha fazla evrim geçirmesi, herhangi bir belirti göstermeyen enfeksiyonlardan, enfekte kuşların yüzde 100’ünü öldürebilecek şiddetli salgınlara kadar geniş bir yelpazede klinik hastalıklara neden olabilen suşların oluşumuna yol açabilir.
Beş alt tip avian influenza A virüsünün (H5, H6, H7, H9 ve H10 virüsleri) insan enfeksiyonlarına yol açtığı biliniyor. İnsan enfeksiyonlarına en sık neden olan avian influenza A virüsü alt tipleri H5, H7 ve H9. Özellikle, A(H5N1) ve A(H7N9) virüsleri, insanlarda bildirilen avian influenza A virüsü enfeksiyonlarından sorumlu. Son yıllarda A(H5N6) ve A(H9N2) virüsleri de insan enfeksiyonlarına neden oldu. A(H6N1), A(H10N3), A(H10N7) ve A(H10N8) gibi diğer alt tiplerle insan enfeksiyonları az sayıda kişide tespit edildi.
İnsandan insana bulaş henüz saptanmadı
Niçin önemli?
H5N1 virüsü, hayvanları enfekte eden bir hayvan virüsü olarak kalmaya devam ediyor. Kuş gribinin insan enfeksiyonları, genellikle enfekte kuşlara maruziyetle ilişkili. 2003’ten 1 Nisan 2024’e kadar dünya genelinde 23 ülkede influenza A (H5N1) virüsünün neden olduğu toplam kuş gribi olgusu sayısı 889. Bunlardan 463’ü yani yüzde 52’si öldü. H5N1 virüsü sürekli evrim geçiriyor. Potansiyel olarak insandan insana kolayca bulaşabilme riski taşıyor. İnsandan insana bulaşması halinde, pandemiye yol açma riski var. ABD’de enfekte bir hayvanla bilinen hiçbir teması olmayan vaka görülmesi insandan insana bulaşma ihtimalini gündeme getirdi. Bununla ilgili araştırmalar sürüyor.
Nasıl bulaşır?
İnsanlardaki H5N1 virüs enfeksiyonu vakalarının hemen hemen hepsi, enfekte canlı veya ölü kuşlarla ya da virüsle kontamine olmuş çevrelerle (örneğin canlı hayvan pazarlarıyla) yakın temasla ilişkili. Enfekte memelilerden insanlara bulaşma vakaları da bazı durumlarda gözlendi. Kuş gribi virüslerinin, enfekte bir kişiyle yakın veya uzun süreli temas halinde bazı durumlarda çok sınırlı insandan insana bulaş göstermiş olabileceği düşünülüyor. Ancak insandan insana doğrudan bulaş bugüne kadar saptanmadı.
Belirtileri neler?
Belirtileri gribe benzese de daha şiddetli. Semptomları arasında ateş (genellikle yüksek ateş, 38 derece üstü), halsizlik, öksürük, boğaz ağrısı ve kas ağrıları bulunabilir. Göz kızarıklığı (konjonktivit) ve diğer solunum dışı semptomlar da görülebilir. ABD’deki bazı olgularda göz kızarıklığı şikayetiyle hastaneye başvurulduğunda bu enfeksiyon saptandı. Enfeksiyon hızla ilerleyerek ciddi solunum yolu hastalıklarına ve nörolojik değişikliklere (bilinç değişikliği veya nöbetler) yol açabiliyor.
H5N1 virüsü, enfekte hayvanlara veya bu hayvanların bulundukları ortamlara maruz kalan, ancak semptom göstermeyen kişilerden alınan örneklerde de tespit edildi.
Tedavisi var mı?
Gripte kullanılan antiviral oseltamivir, kuş gribinde de etkili. Ağızdan alınıyor. Hastayla temas edenlere de koruyucu amaçlı veriliyor.
Hastalar ağır hastalık ve ölüm riskini önlemek için uygun şekilde yönetilmeli. Laboratuvar tarafından doğrulanmış influenza virüs enfeksiyonu olan, ilerleyici, karmaşık veya ciddi hastalığa sahip hastalar ya da asemptomatik veya hafif hastalığı olan ancak ağır hastalık riski yüksek olan kişiler, mümkün olan en kısa sürede oseltamivir gibi antiviral ilaçlarla tedavi edilmeli.
Aşısı geliştirildi ama genel kullanım için önerilmiyor
Aşısı var mıdır?
Mevcut mevsimsel influenza aşıları, kuş gribine karşı korumuyor.
Bazı ülkeler, influenza pandemisine hazırlık çalışmaları kapsamında, H5N1 de dahil olmak üzere kuş gribi virüslerine karşı kullanılabilecek aşılar geliştirdi ve lisansladı. Ancak insanlarda H5N1 enfeksiyonları şu anda sınırlı ve bu nedenle aşılar genel kullanım için önerilmiyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Pandemik İnfluenza Hazırlık (PIP) Çerçevesi kapsamında 15 aşı üreticisiyle anlaşmalar yaptı. Bu anlaşmalar, olası bir influenza pandemisi durumunda, gelecekteki pandemik influenza aşı üretiminin yaklaşık yüzde 10’una gerçek zamanlı erişim sağlamayı amaçlıyor. Bu aşılar, halk sağlığı riski ve ihtiyaca göre ülkelere dağıtılacak.
DSÖ kuş gribiyle ilgili neler yapıyor?
DSÖ, H5N1 influenzayla mücadelede ülkelerle birlikte çalışarak, bu virüsün insanlarda enfeksiyona yol açtığı durumlarda vakaların önlenmesi, tespiti ve yönetilmesine yardımcı oluyor.
DSÖ, hayvan hastalıklarının riskini izlemek, kontrol etmek ve yayılmasını önlemek amacıyla Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi küresel sağlık ortakları ve ajanslarla iş birliği yapıyor.
DSÖ’nün küresel laboratuvar ağı olan Küresel İnfluenza Gözetim ve Yanıt Sistemi (GISRS), dolaşımdaki influenza virüsü suşlarını tanımlar ve izler; insan sağlığına yönelik risklerle mevcut tedavi veya kontrol önlemleri hakkında ülkelere tavsiyelerde bulunuyor.
DSÖ, H5N1 ve diğer hayvan kaynaklı influenza virüslerine yönelik pandemi hazırlık çalışmalarında dünya genelindeki ortaklarla birlikte çalışıyor.
Türkiye’de 2006’dan beri insanlarda saptanmadı
Türkiye’de durum nedir?
Ülkemizde kuş gribi (avian influenza) hastalığı ilk kez kanatlılarda 7 Ekim 2005’de Balıkesir’de saptandı. Türkiye’nin kuşların göç yolları üzerinde olması ve kanatlı hayvan hareketliliği nedeniyle de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2017’de Avian İnfluenza Hastalığı Acil Eylem Planı hazırlandı.
31 Aralık 2005’le 10 Ocak 2006 arasında, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi’nde 15 yaşından küçük sekiz olgu H5N1 virüs enfeksiyonu tanısı almış, dördü de ölmüştü. Sekiz hastanın hepsinin hasta veya ölü tavuklarla yakın teması vardı.
2003-26 Şubat 2024 arasında (Van’dan bildirilen sekiz olgu da dahil edilerek) H5N1 virüsüne bağlı toplam 12 tanısı kesinleşmiş kuş gribi olgusu bildirilmiş olup dördü kaybedildi. Türkiye’de 2006’dan sonra insanlarda kuş gribi saptanmadı.
Kuş gribi virüsü insandan insana bulaşmadığından toplum için riskli bir durum söz konusu değil.
Tavuk eti, et ürünleri, yumurta ve süt tüketmek güvenli midir?
Et ürünleri ve yumurtalar uygun şekilde hazırlandığında güvenle tüketilebilir. Uygun şekilde hazırlamaktan kasıt gıdaların temizlik kurallarına uyarak, çiğ ve pişmiş gıdaları ayrı tutarak iyice pişirilmesi.
Tüketicilere yönelik potansiyel sağlık riskleri nedeniyle çiğ süt tüketiminden kaçınılmalı. Pastörize süt tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Pastörize süt bulunamadığı durumlarda, çiğ süt kaynatılana kadar ısıtıldığında tüketim için daha güvenli hale getirilebilir.
Kuş gribi salgınlarının yaşandığı bölgelerden gelen çiğ veya tam pişmemiş et ve yumurtaların tüketilmesi yüksek risk taşır ve bu durumdan kaçınılmalıdır. Hasta veya aniden ölmüş hayvanların etleri tüketilmemeli.