UNESCO’nun 2013 yılında 5 Aralık tarihini “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak ilan etmesinin ardından 9 yıldır, bugün, dünyanın farklı ülkelerinde Türk kahve kültürüne yönelik çok sayıda etkinlik düzenleniyor.
Kahve ama özellikle Türk kahvesi öyle bir içecek ki, her yaştan herkesin ortak zevki… Üstelik, hem dertli zamanlarda iyi bir eşlikçi hem dost sohbetinde… Diken X, Y ve Z kuşağından üç ismin yolunu, “kahve” eşliğinde kesiştirdi.
Alp Met, X kuşağından… Türk kahvesini sade içiyor. Çünkü ona göre, sade içince tadı tam kahve tadı gibi oluyor.
Y kuşağını temsil eden Ececan Şengül de sade içiyor. O da şekerin, Türk kahvesinin tadını bozduğunu düşünüyor.
İrem Cidan ise Z kuşağından… Sade içmeyi seven İrem Cidan’a kahve, her sabah ve her akşam balkonda Türk kahvesi içen anne babasını hatırlatıyor.
Gastronomi Yazarı, Kahve Danışmanı ve Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cenk R. Girginol, Türk kahvesinde bir seremoni havası olduğunu söylüyor. Su ile sunulması da bunun göstergelerinden.
En iyi kahvenin formülü
Türk kahvesinin bir kahve türü değil bir pişirme yöntemi olduğunu anlatan Girginol, en iyi kahve pişirme yönteminin sırrını da veriyor:
“7 gram Türk kahvesi (1 tatlı kaşığı), 70 ml oda sıcaklığındaki suyla cezveye alınır karıştırılır. Kısık orta ateşe alınır. Bundan sonra karıştırma olmaz. Püf noktası ise kaynama noktasına gelmeden, ilk kabarmada almak. Kaynama noktasına gelirse kahve yanıp acılaşır.”
Ve her yaştan kahve tiryakisinin yanına yakıştırdığı iki lezzet var: Çifte kavrulmuş lokum ve bitter çikolata.