İktidar, ekonomi tepetaklak devrilen bir araba gibi savrulurken, içinde can korkusuyla feryat eden insanlara, “Dışarıda sağanak var, şükredin!” dercesine dünyada kriz olduğunu söylüyor.
Bu panik ortamında da kendi kurduğu tuzaklara düşüyor!
Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran 2011’deki genel seçimden önce meydan meydan dolaşıp, “Malum Alevilik kültüründendir ya, kendisi de Alevidir ya” diyerek Kılıçdaroğlu’nu kitlelere yuhalatmıştı. Seçim propagandasını büyük ölçüde, yarattığı bu düşmanlık üzerinden yürütmüştü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlığı döneminde Karacaahmet’te cemevi açma izni isteyen Alevileri kastederek “Cemevi cümbüş evi, ne izni!” ifadesini kullanmıştı.
2012’de bir televizyon programında, Karacaahmet Cemevi için “ucube” demiş, “Eğer biz Müslümansak bir Alevi olarak, o zaman Müslüman’ın ibadethanesi tek olması lazım” diyerek cemevinin ibadethane olarak kabul edilmesine karşı çıkmıştı.