Belli ki AK Parti hükümeti ABD’deki dağınıklıktan istifade, seçim öncesinde ekonomik krizi hafifletmek üzere Rusya’dan –öyle ya da böyle- gelecek paraya göz dikmiş durumda.
Erdoğan son Soçi ziyaretinden istediği vaatleri tam olarak alamamış olsa da, Putin “kapıyı kapatmadı”. Ancak hem Türk basınına, hem Rus basınına sızan bilgilerden, Putin’in “şartı” da ortaya çıktı; Erdoğan Suriye’deki Esad yönetimi ile barışacak.
Erdoğan’ın ziyaretinin ardından, Kremlin’in sıkı kontrolü altındaki Rus kamuoyunda başlayan “Türkiye’deki muhalefetle de temas kurulmalı” sesleri ise, Putin’in politikasının “sopa” kısmını oluşturuyor belli ki; AK Parti’nin Esad’la masaya oturmaması halinde Moskova’nın “ne yöne gidebileceği” Ankara’ya “hissettiriliyor” bu tartışmalar sayesinde.
Tüm bunlar alt alta koyulduğunda, seçim öncesinde Suriye ve Suriyeli sığınmacılar meselesinin gündemin ana konusu haline gelmesi büyük olasılık.
Belli ki AK Parti hükümeti bir an önce Esad’la barışıp, hem Fırat’ın doğusundaki PYD-YPG’ye karşı Şam’la işbirliği arayacak, hem Türk seçmeni en çok kızdıran konulardan biri olan sığınmacı meselesine Suriye rejimi üzerinden çözüm bulmaya çalışacak.
Plan iyi de, seçime kalan az sürede uygulamak mümkün mü?