HÜDA PAR’ın yerel seçim taktiğinin ne olacağı ve dolayısıyla iktidar bakımından nasıl bir rol üstendiği konusunda ilk işaret edilmesi gereken nokta, bu sürecin temellerinin 13 Aralık 2023’te Erdoğan ve Yapıcıoğlu arasında gerçekleştirilen görüşmeden sonra atıldığı gerçeğidir. Yapıcıoğlu bu görüşmeden sonra ‘Cumhur İttifakı’ içinde olmaya devam edeceklerini ve yerel seçim taktiğinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını söylemişti.
Demek ki ortada tamamen Erdoğan’ın bilgisi ve onayı dahilinde Cumhur İttifakının politikalarıyla uyumlu bir şekilde belirlenmiş bir seçim taktiği bulunuyor.
Peki, Diyarbakır başta Kürt illerinde hem AKP’nin ve hem de HÜDA PAR’ın aday göstermesi üzerinden uygulanan bu taktik neyi amaçlıyor?
Bu sorunun yanıtını bulmak için bu seçimlerde iktidarın HÜDA PAR’a açtığı alana bakmak gerekiyor.
HÜDA PAR, yerel seçimlerde Kürtçe propagandaya özel önem veriyor ve HÜDA PAR adayları kazanmaları halinde belediye bünyesinde Kürtçe okullar açacaklarını söylüyor. Daha da önemlisi son dönemlerin önemli tartışma konusu haline gelen Şeyh Said tartışmasında da Şeyh Said davasının mirasçısıymış gibi bir tutum takınıyor.
Bunlara bir de kendilerinin kazanması halinde belediyelere kayyum atanmayacağı, dolayısıyla kayyum politikasını meşrulaştırmakla kalmayıp ondan nemalanmaya çalışan bir propagandayı da eklemek gerekiyor.
Dikkat edilsin, bu taktik sadece Erdoğan’la birlikte belirlenmekle kalmıyor; ‘Cumhur İttifakı’ içinde Kürt sorunu konusunda faşizan söylem ve tutumuyla bilinen Bahçeli ve MHP’den de bu taktiğe bir itiraz sesi yükselmiyor.