İdil Kültür Merkezi’ne bağlı Fotoğraf ve Sinema Emekçileri (FOSEM) çalışanı Banu Torun, OHAL sürecinde KHK ile görevinden ihraç edilenlerin Ankara’daki Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde yaptığı direnişin belgeselini çektiği için tutuklandı.

Fotoğraf: Cumhuriyet
Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’in haberine göre Torun, hakkında ihbar olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan Torun, ‘DHKP-C üyesi olduğu’ yönündeki suçlamayla ilgili cumhuriyet başsavcılığı ve Ankara 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği’ne ifade verdi.
İfadesinde hakkındaki ihbarı kesinlikle kabul etmediğini söyleyen Torun, “Ben ‘Yüksel Direnişçileri’ başlığıyla bir belgesel hazırlamaktaydım. Fotoğraf makinemde ele geçirilen fotoğraf ve videoalar bu belgeselime ait çalışmalardır. Burada olduğum için çok şaşkınım” dedi.
Torun’un avukatı Mehmet Refik Atalay ise, “İhbarı kabul etmiyoruz. Muhtemelen polis tarafından yapılmış bir ihbar olabilir. Üzerinde ele geçirilen fotoğraf makinesinde tespit edilen fotoğraflar videolar incelendiğinde herhangi bir suç unsuru bulunmamıştır. Yüksel Caddesi eylemlerle ilgili bugüne kadar herhangi bir mahkûmiyet kararı verilmemiştir. Aksine takipsizlik ve beraat kararlarıyla sonuçlanan dosyalar vardır” diye konuştu.
Aynı zamanda ‘örgütsel amaçla kuryelik yapmak’la da suçlanan FOSEM çalışanı Torun, kendisini şu sözlerle savundu: “İddiaları kabul etmiyorum. DHKP-C isimli örgütte herhangi bir talimat ve örgüt hiyerarşisinde yer almıyorum. Üzerimde ele geçirilen mektupları, halen cezaevinde olan bazı şahıslara göndermek amacıyla yazdım.”
‘Yüksel direnişiyle ilgili herhangi bir mahkeme kararı yok’
Torun, bazı üyelerinin arama listesinde bulunduğu Grup Yorum’un konserlerinde çektiği fotoğraflar için de şunları söyledi: “Basın emekçisi olduğumdan Grup Yorum üyeleri ile tanıştığım için bunların bulunduğu ortamda kitlesel konserlerinde çektiğim fotoğraflar söz konusudur. Herhangi bir sosyal medya hesabım yoktur. Gözaltında bulunduğum süreçte sosyal medya hesaplarından örgüt tarafından savunulmam konusunda bir bilgim yoktur. Ankara’ya seyahatlerim, yaptığım belgesel çalışmalar kapsamında Nuriye Gülmen ve ‘Yüksel Direnişçileri’yle röportajlarım nedeniyledir.”
Adliyeye götürüldüğü için çok şaşkın olduğunu belirten Torun, Ankara’da belgesel çalışması yaptıktan sonra İstanbul’a gideceği sırada havaalanında gözaltına alındığını anlattı ve şöyle devam etti: “İhbarı destekleyecek hiçbir somut delil yoktur. İhbarı yapan kişinin kim olduğu belli değildir. Tehlikeli birisi olduğum iddia edilmektedir. Ben ilk kez adliyeye geliyorum. Belgesel çalışmaları yapan biriyim. Emekçiyim. Asılsız iddialar üzerine huzurda bulunmam çok saçma gelmektedir.”
KHK ile işten çıkarılanlar, 9 Kasım 2016’dan bu yana Yüksek Caddesi üzerindeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelip, işlerine iade edilmeleri için eylem yapıyor.