Savaşın Avrupa halkları üzerinde ekonomik ve sosyal açıdan yarattığı etkiler ise, ilk yıla nazaran kısmen kırılmaya başladı. Enflasyon, pandemi ve savaş öncesi dönemin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Hayat pahalılığı, enerji ve temel gıda ürünleri fiyatları yüksek seviyede durmaya devam ediyor. AB’nin 27 ülkesinde temel gıda alanında enflasyon bu yıl yüzde 7.6 oldu.
Ücretler ise yerinde saymayı sürdürdü. Sendikaların, enflasyonun üzerinde ücret artışı talebiyle başlattığı toplu sözleşme görüşmeleri ya enflasyon seviyesinde ya da altında bağıtlanan sözleşmelerle sonuçlandı. Pek çok ülkede ücretlere enflasyon üzerinde zam yapılması talebiyle uyarı grevleri gerçekleştirildi. Bir kısmı da halen devam ediyor.
Emek mücadelesinde en büyük kavga elbette Fransa’da emeklilik yaşının yükseltilmesine karşı verildi. Aylarca kitlesel eylemler ve grevlerle devam eden mücadeleye rağmen Cumhurbaşkanı Macron parlamentoyu da devre dışında bırakarak emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkardı.
Sertleşen emperyalist paylaşım mücadelesi ve ona bağlı artan silahlanma, savaş tehdidi, hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlar, kıta Avrupa’sında orta sınıflardan başlayarak geniş emekçi kitleleri arasında gelecek kaygısını savaş öncesi döneme göre önemli şekilde artırdı.