Yılın son haftası yine heyecan, macera, tank ve acı doluydu

 

KAAN SEZYUM

@sezyum

Herkese iyi yıllar. Yılbaşının ilk gününde ne yaptınız bilmiyorum, kimi ayılamadı, kimi bayıldı, kimi daha uyuyamadı, kimi işinde gücünde, kimi yaşıyor, kimi ölüyor. Siz değişmesini istemedikçe değişen pek bir şey yok.

Yılın son haftası yine heyecan, macera, tank ve acı doluydu. Buyrun…

Bu dünya benim memleket

Yıla olumlu başlayalım. 2 Ocak Barış Manço’nun doğum günüydü. Bu vesileyle kendisinin bir pasaport başvurusunun fotoğrafını sizlerle paylaşalım. Buradaki detay şu: Başvuruda “Gideceği memleketler” kısmına cevap olarak, “Bütün yabancı memleketler” yazılmış. Gördüğünüz gibi istemeden olmuyor. Nice yıllara Barış Manço.

Fors seninle olsun

Geçen hafta şu fotoğraf hakkında çok konuşuldu. Ben yine de olumlu yaklaşmak istiyorum. Tasarım olarak biraz abartıya kaçılmış, ama yine de en azından halkın erişebileceği bir bilgisayar kullanan bir politikacı görmek her zaman güzel geliyor. Merak ettiğim şey acaba bilgisayarın bağlı olduğu internet tüm Türkiye gibi sansürlü müdür? Özgürlükler yaşanınca güzel. Yarım elma gönül alma.

Bir de konuyla ilgili şu örnek geldi aklıma. Bir elin parmakları bir olmuyor sonuçta.

Bir de şu ürün incelemesine bir göz atın.

Rota neresi kaptan?

Ahmet Hakan’ın son haftalardaki performansı hakkında çok konuşuldu. Kimileri ‘yine rota değiştirdi‘ derken kimileri de başka bir şey demedi.

Bence Ahmet Hakan’ın görüşleri değişmedi sadece kendini ifade ederken kullandığı ironi, gerçekliğe teğet geçiyor. Ama Hürriyet’in de yazıları sunumu şu şekilde olunca, insan hayret ediyor.

Klonların saldırısı

Çok fazla yorum yapamayacağım. Yazının tanıtımını okuduktan sonra içim geçmiş.

Hayat kalitesinin resmini yapabilir misin?

Twitter’da Dünya Ekonomik Forumu’nun hesabını (twitter.com/wef) takip ediyorum. Ne işime yarayacak bilmiyorum ama enteresan bilgiler, analizler ve grafikler paylaşıyorlar. Yıllardır deneyimlerim sayesinde artık bir şeylerin karşılaştırıldığı bir grafikte ülkemi nerelerde bulacağımı biliyorum. Türkiye maalesef o grafiklerde ya en tepede (grafik olumsuz bir değerse, örneğin ‘Tutuklu gazeteci sayısı’) ya da en diplerde bulunuyor.

Alın bi grafik daha. OECD ülkelerinin ‘İyi yaşam’ kriterlerini karşılaştırıyoruz. Biz maalesef çoğu kriterde ortalamanın biraz aşağılarındayız.

Kar mikropları öldürür mü?

İTÜ’de Meteoroloji Mühendisliği bölümünde öğretim üyeliği yapan Mikdat Bey’i takip ediyorum. Kendisi çeşitli atmosferik olaylar hakkında yorumlar yapıyor. Fakat herkes benim gibi düşünmüyormuş.
İçinizdeki Ara Güler’i bulun

Hadi yine iyisiniz. Size fotoğrafçılığı özetliyorum. Hatta daha iyisi ben bile özetlemiyorum. Şimdi şu listeden mevzuyu çözüyorsunuz. f ile tanımlanan birim diyafram, makinenin gözünün irisinin açıklığı. Kesirlerle gösterilen kısım gözünüzü ne kadar hızlı kırpacağınız. Alttaki iso kısmı da gözünüzün ışığa ne kadar hassas olduğu. Şimdi bu listeye gözünüz gibi bakın.

Anlamlı…

İktidar partilerini hep çok sevmiştim ama bu sonuncusu muazzam bir şey. Sevilmemesi için hiçbir neden, sebep yok. Her şeyin en doğrusu, an akılcısı, en ekonomiği ve en insancılı bizde. Savaştan kaçan, savaş travması yaşayan çocuklar için en iyi tedavi onlara parçalanmış araçların, yanan binaların ve acı çeken insanların fotoğraflarını göstermektir. Mükemmel bir nesil geliyor.
SIVI-YORUM

Hoşgörü saati

Yeni Akit gazetesi genel yayın müdürü Hasan Karakaya hayatını kaybetti. Tabii artık ölen bebekler için bile, “Nasıl olsa büyüse terörist olup öyle ölecekti” yazabilen acımasız ve kalpsiz sosyal medya, bu konuda da acımadı.

Hafta boyunca şu görsel döndü dolaştı. Ben de yazının yanında itici dursun diye kasıtlı olarak çirkin göründüğü bir fotoğraf olduğu için seçildiğimi düşündüğümden, görseli maskeleyip, içerikle sizleri başbaşa bırakıyorum. Çünkü insanların nasıl göründükleri önemli değil, ne düşündükleri önemli.

Tabii yazılarında böylesi büyük bir duygu yoğunluğu (genelde nefret ve sevgi) yaşamış bir insana da gereken önem gösteriliyor. Çünkü biz büyük bir ülkeyiz.

% 100 Yerli

Son yıllarda yerli rock denince çıkan en hoş gruplardan biri olan Ringo Jets, 31 Aralık gecesi yeni parçalarını Youtube’a yükledi. Rock seviyorsanız bir bakın, rock sevmiyorsanız da üzerine İbrahim Erkal “Aşık olsam” açıp görüntülerini izleyebilirsiniz. Bazı şeylere birden alışmak zor sonuçta.

Ringo Jets ya da İbrahim Erkal size sert geldiyse, benim 2015’te (yani biraz geç) keşfettiğim bir yetenekle yola devam edelim.

Seinfeld Obama’ya karşı

Geçen hafta komedyen ve araba delisi Jerry Seinfeld’in programına Obama konuk oldu. Güzel bir Stingray’le ortamlarda yılan gibi dolaştılar, geyik yaptılar. Umarım bizde de benzerini bir gün Şafak Sezer gibi ya da onun kalibresinde başarılı ve yetenekli bir komedyen yapar. Güzel bir Mercedes S500 gözümün önüne geliyor… Zırhlı.

Bu arada yabancı diliniz varsa, şuradan bahsettiğim programı izleyebilirsiniz.

Çanak çömlek patladı!

Dünyada Star Wars serisinin son filmi tüm zamanların en çok gişe yapan ve para kazanan filmi olmuşken, yine bir grafik bize Türkiye’de Star Wars’un Düğün Dernek kadar izlenemediğini ortaya koydu.

Bu sonucun sebebi acaba sosyal ve kültürel olarak olarak inceden dünyayla ve tüketim modalarıyla bağımızın kopması mı yoksa stratejik olarak kiralanmış ve kapatılmış sinema salonları mı bilemiyorum. Yine de büyük bir başarı, tebrikler Düğün Dernek 2 (evet bir filmi muhatap alıp tebrik ettim bu vesileyle).

Barış’la başladık, barışla bitirelim

Yazıyı bitirirken bir arkadaşımın üç gündür gözaltında olduğunu öğrendim. Kendisi gezgin bir fotoğrafçı, bildiğin efendi sessiz, kibar bir çocuk…

‘Barış İçin Yürüyorum İnisiyatifi’ olarak 27 Aralık 2015 günü Bodrum’dan yola çıkaran Muğla, Ankara, Adana ve Urfa’dan katılımlarla Diyarbakır’a ulaşan gruptaki 24 kişi üç gündür gözaltında…

(Editör notu: Yazı yayınlanmadan kısa bir süre önce gözaltında olan 24 kişiden 23’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.)

Hepimize barışı istemenin suç olmadığı bir yıl dilerim.