Elbette vicdan sahibi her vatandaş gibi ben de bu ülkeye yaşatılan kâbus, topluma giydirilmeye çalışılan yeni ‘deli gömleği’, kurulan yeni vesayet düzeni karşısında büyük kaygı duyuyorum.
Ama sevindiğim bir şey de var. Fırtına şiddetlendikçe hangi ağaçların yere yattığını, kimlerin nasıl ve neden eğilip büküldüğünü, zamanında kimlerin hangi yalan ve saklı gündemlerle hareket etmiş olduğunu da anlıyoruz. Renkler tek tek ayrışıyor.
İktidara eklemli bir yeni ‘organik aydın’ kimliği iyice su yüzüne çıktı. Güce tapınma, iktidara uşaklık, zorbalığa gerekçe bulma telaşı, laf cambazlığı, sınır tanımayan bir faydacılık…Akıllara seza bir ikbal ve avanta yarışı.
…Ayıplamıyorum artık, sadece acıyorum.