Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay’ın tutukluğuna itiraz Yargıtay tarafından reddedildi.

Gezi Parkı davasından bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan avukat Can Atalay, Hatay’dan TİP milletvekili seçilmişti. Avukatları, Atalay’ın mazbatasını alarak tutukluluğun bitmesi için başvuruda bulundu. Ama buna rağmen milletvekili Atalay tahliye edilmemişti.
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi de Atalay’ın avukatlarının tahliye talebini oybirliğiyle reddetti.
AA’nın haberine göre sanığın, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312. maddesinde belirtilen ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs’ suçundan yargılandığı anımsatılan kararda, Anayasa’nın 83 ve 14. maddeleri kapsamında yasama dokunulmazlığına ilişkin değerlendirme yapıldığı belirtildi.
Kararda, “Anayasa koyucunun iradesinin, milletvekilinin Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kasteden bir faaliyette bulunduğu takdirde dokunulmazlıktan yararlanmaya devam etmemesi gerektiği yönünde olduğu açıktır” değerlendirmesinde bulunuldu.
Yargılamanın genel hükümlere göre devam etmesi gerektiği belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
“Sanığın üzerine atılı cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçunun Anayasa’nın 14. maddesi kapsamında yer alması ve soruşturmasına seçimden önce başlanmış olması dikkate alındığında, Anayasa’nın 83. maddesinin ikinci fıkrası ikinci cümlesi uyarınca yasama dokunulmazlığından faydalanamayacağı kanaatine varılmakla, yargılamanın genel usul hükümlerine göre devam etmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.”
AYM kararı eleştirildi
ANKA’nın haberine göre kararda, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) daha önce milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven’in bireysel başvurularında verdiği ihlal kararları eleştirildi:
“Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nin Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Leyla Güven kararlarında, (…) ‘yasama dokunulmazlığı dışında bırakılan suçları salt yargı organlarının kararıyla belirlemeye ve yorumlamaya elverişli olmadığı’ ifade edilmiş ise de (…) tali nitelikteki bireysel başvuru yolu ile bir anayasa hükmünün yürürlükten kaldırılamayacağı veya uygulanmasının olanaksız hale getirilemeyeceği dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi’nin (…) bireysel başvuru yoluyla meri anayasa normunun uygulanmasının ortadan kaldıracak veya işlevsiz hale getirecek şekilde bir karar vermesinin hukuken mümkün değil.”