Anayasasında “sosyal devlet” olduğu yazılı bir ülkeyi yöneten bir siyasetçinin “aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin” sözünü söylemiş olması kabul edilemez! “Aç doyurmak” ifadesi sosyal devletin olduğu yerlerde telaffuz dahi edilememeli.
Vatandaşının temel ihtiyacını karşılayacak destek sunmak iktidarın birincil görevi olmalıdır. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ifadesini dillerine pelesenk eden siyasetçiler, konu gerçekten insanı yaşatmaya gelince sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar.
Ama siz onların sorumluluktan kaçmalarına izin vermeyin, demokratik yollardan hesap sorun.
Unutmayın, insanların açlığı sadece ekmeğe değil, adalete, hukuka, ifade özgürlüğüne, fırsat eşitliğine, bilimsel eğitime, özgür basına, özerk üniversiteye, iş güvenliğine de yönelik.
Vatandaşın istediği, demokratik bir hukuk devletinde olmasını arzuladığımız tüm bu konulardaki taleplerin karşılanmasıdır.
Yöneticiler “endişe etmesin,” bu toplum bir kuru ekmek ile bile hayatta kalabilir, ama özgürlükleri kısıtlandığında, kendisini ifade etmesine fırsat verilmediğinde, anayasal hakları ihlal edildiğinde hayatta kalamaz.
Eğer hala “insanı yaşat ki” diye başlayan cümleler kurmak istiyorlarsa, bu ülkenin “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olmasının önünü açmalıdırlar.