Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘buzdolabına kaldırdığı’ çözüm sürecinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Suriye Kürt Demokratik Birliği (PYD) için, “Bunlarda Stockholm sendromu (celladına aşık tutsakların ruh hali) var” değerlendirmesinde bulundu.

Akdoğan, AA’nın Editör Masası’na konuk oldu. Fotoğraf: DHA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘terör örgütü’ olarak nitelediği PYD’nin Suriye’deki rejimle işbirliği yaptığını savunan Akdoğan, “Şimdi Kürtlere zulmeden, baskı yapan Esed ile işbirliği yapabiliyorlar. Kürtleri yok eden baba Esed, oğul Esed. Kürtlere onlardan daha büyük zarar veren kimse geldi mi insanlık tarihinde? Ama işbirliği yapabiliyorlar. Bunlarda Stockholm sendromu var” diye konuştu.
‘Arapların ve Türkmenlerin evlerini yaktılar’
PYD’nin hakimiyet kurduğu bölgelerde Arapları ve Türkmenleri göçe zorladığını belirten Akdoğan, Türkiye’nin buna seyirci kalmayacağını belirtti.
Akdoğan, şöyle konuştu: “Kobani’deki kendilerine tabi olmayan Kürtleri kaçırdılar. Oradaki Arapların, Türkmenlerin evlerini yaktılar. Onları zorla göç ettirmeye çalışıyorlar. Tam bir sindirme ve kaçırma politikası izlediler. Kandil’den getirdikleri silahlı adamlarla oraya çöktüler, ceberut bir yapı kurdular. ‘Bunu nasıl geliştirebiliriz; oradaki farklı olanları kaçırdık; şimdi Fırat’ın batısındaki Arapları da, Türkmenleri de oradan nasıl kaçırtabiliriz’, böyle bir yaklaşım içinde. Kimse kusura bakmasın, Türkiye buna seyirci kalmaz.”
‘Sürecin durması Kürtleri kucaklamayacağımız anlamına gelmiyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çözüm sürecini buzdolabına kaldırdık” sözünü hatırlatarak, bu durumun Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yapılan hizmetleri durdurmayacağını belirten Akdoğan şunları söyledi: “Çözüm sürecinin şu anda ‘buzdolabında olması’ bizim ‘Kürtleri kucaklamayacağımız, hizmet etmeyeceğimiz, yatırım yapmayacağımız, yaptığımız reformlardan geri adım atacağımız’ anlamına gelmiyor. Oradakiler bizim vatandaşımızdır. Hangi etnik kökene, mezhebe ait olursa olsun, biz bütün vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz.”
Akdoğan, sürecin devam etmesi için terörün devre dışı kalması gerektiğini, bunun için de ‘huzur’ adını verdikleri operasyonların sürmesi gerektiğini ekledi.