Sanki tüm olanakları yaratmışlar, maliye ve para politikalarının araçlarını en uygun şekilde kullanmışlar ve ekonomik dengeleri ayarlamışlar da hanehalkı ve üretimdeki tüm oyunculara şöyle yapın ve buraya yönelin tarzında tavsiyelerde bulunmaya başladılar!
Bunu yapanlar, bu tavsiyeyi verenlerin sıcak para peşinde koşturmaları sürecininin başarısızlıkla sonuçlandığını görmezden geldiğini saklayan cümleler tüm bunlar. Merkez Bankası ile Maliye Bakanlığı’nın orkestrasının başlattığı bu süreçte tüm klasik söylem ve süslü cümleler ile onlara güzelleme yapan ekonomistlerin aklına bir türlü üretim, sermaye birikimi, kalkınma ve teknoloji yaratma veya transfer etme gelmiyor.
Varsa yoksa Merkez Bankası’nın kredibilitesi ve iletişim etkinliği ile bakanlığın sözde Ortodoks politikası uygulamalarının kelimelere dökülmüş yapısını tartışıyoruz… Ama dükkânda yani piyasada çalışan bir yönteme ve değere aktaramıyoruz bu yapıyı.
Siz hiç gelir dağılımı eşitsizliğini, tüketim kısıldığında üretim ve gelirin de azalacağını, sermaye birikimi düştüğünde de yine sıcak para için yalvarmaya başlayacağımızı, iç tasarruflarla değil de yine dış borçla çarkları döndürmeye çalışacağımızı ve dolayısıyla bu çıkmaz sokakta yüksek enflasyon oranı ve durgunlukla baş başa kalacağımızı konuşanı duydunuz mu?
Duymazsınız çünkü bunları hem konuşmazlar, konuşamazlar hem de konuşanın sesini başka yöne yönlendirirler.