Dokunulmazlık Komisyonu’nda Sırrı Süreyya Önder, “2013 Newroz bildirisini okuduğum için müebbet isteniyor” dedi.
Belki unutmuşuzdur. O bildiri Öcalan’ın, iktidar da dahil ‘barış için sorumluluk alanlara teşekkür’ü içeren, ‘silahlara veda’ gibi çağrı yaptığı bir metindi.
Binlerce insana okunmuş, bir olay olmamıştı. En önemlisi, o ‘bildiri’nin İmralı’dan çıkıp taşınmasına, iki dilde okunmasına kim katkıda bulunmuştu? Bildiniz, İktidar!
73 yaşındaki Murat Belge, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ten yargılanıyor. Köşe yazısında hangi cümlenin ‘hakaret’ olduğu yok iddianamede.
Peki yazının konusu ne? Cumhurbaşkanı’nın ‘çözüm sürecine son veren’ konuşmasından alıntılar, akıl yürütme ve eleştiriler.
Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya ‘Charlie Hebdo davası’nda iki yıla mahkum edildi. Peki ‘Charlie Hebdo da dahil, düşünce ve ifade özgürlüğü’ için Paris’te kol kola yürüyen devlet temsilcileri arasında Başbakan da yok muydu?
Neyse, bugün bu tür tüm davalarda, ‘Paralel’ de dahil, şöyle örtü kalkınca, şu veya bu şekilde İktidar da tam orada!
Ama hep haklı, hep masum!