Cumhurbaşkanı’nın mekâna ve ‘Türkiye ortalaması’na dair tespitine katılıyorum.
Çünkü orada iktidarın neredeyse düşman sayabildiği Ali İsmail’e yüreği yanmış genç de vardı, belki iktidara oy vermiş (belki vermemiş) başörtülü KPSS adayları da vardı, Kürt-Türk, Sünni-Alevi herkes vardı; ‘Umut’un babası’ da vardı, onca gençte ‘umudun hası’ da vardı, taksi şoförü de müşterisi de, hamile kadın da, karaciğer tedavisinde çocuk da el ele gençler ve pazar ziyaretindeki yaşlı çift de vardı.
Tamamen ‘rastgele sivillere’, ‘belediye otobüsleri’ne binen ‘ortalama halk kesimleri’ne saldırıdır.
Bildiğin ‘halk düşmanlığı!’
Öncekilerin ‘belirli hedeflere yönelik’ olduğu tespitine de katılıyorum.
Ancak ‘PKK ya da TAK’ hedefi olmuş ‘orta(lama) halk mensubu’ asker ve askerî sivil memur-işçiler dışında, Sultanahmet’te yabancılara olmak üzere, Suruç ve Ankara Garı Işid saldırıları da ‘ortalama sivillere’ idi.