• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Umudunu al gel: HDP, barajı geçsin diye verilecek bir oydan fazlasını hak ediyor

22/04/2015 15:15

 


hurrem sonmezHÜRREM SÖNMEZ

Büyük insanlığın toprağında gölge yok / sokağında fener / penceresinde cam / ama umudu var büyük insanlığın /umutsuz yaşanmıyor.

Nazım Hikmet Büyük İnsanlık şiirini 1958 yılında yazdı. 57 yıl sonra dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) ‘Büyük İnsanlık‘ başlıklı bir seçim bildirgesiyle Türkiye halklarını selamlayarak “Umudunu al da gel” dedi.


İlk öğrendiklerimizin en son unuttuklarımız olduğu iddiasıyla örtüşür şekilde, benim seçim kampanyası dendiğinde, bunca yıl sonra aklıma hâlâ ‘müreffeh Türkiye‘ tamlaması gelir, Özal’lı Demirel’li yıllardan kalma. Lâkin aradan geçen 30 senede bir türlü refaha eremediğimiz gibi aksine, ‘Türkiye büyüyor, ekonomik göstergeler bilmem şu kadar’ vs. diye diye bu cehennemde bulduk kendimizi.

Birilerinin servetinin büyüdüğü şüphesiz. Belki onların serveti arttıkça Türkiye de büyümüş sayılıyordur bilmiyorum. En son âhkâm keseceğim konudur ekonomi ama bildiğim şey o büyümenin bize nelere mâl olduğu.

Kuşlar bile terk etti bizi

Yanımız yöremiz iş cinayeti artık, işçilerin alın teriyle yetinmeyip kanıyla sulanmış beton yığınlarına döndü kentlerimiz. Isındığımız kömüre madencilerin kanı bulaştı, zeytin ağaçlarımız yok edildi, derelerimiz kurudu, kuşlar bile bizi terk etti.

Yaşadığımız şehirlerde sevdiğimiz her ne vardıysa elimizden kayıp gitti bir bir, sokaklar, sinemalar, ağaçlar, hâtıralarımız dahil. Evet ‘büyüyen Yeni Türkiye‘ böyle bir şeydi işte, kadınların nefes alamadığı, çocukların öldürüldüğü, yoksulların üzüm gibi ezildiği bir iklim.

İşte bu Türkiye’e HDP’nin dün açıklanan seçim bildirgesi hani yangın yerinde ilk kurtarılacaklar gibi, insan olduğumuzu hatırlamamız, insan olarak kalabilmemiz için, birlikte, eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşayabilmemiz için, müşterek hayalimiz ve arzumuz olabilecek bir ilkeler bütünü aslında.

Fotoğraf: DHA

Fotoğraf: DHA

HDP’nin en önemli vurgusu

Eksikleri vardır mutlaka, soru işaretleri de olur, olmaz değil. ‘Nasıl hayata geçecek bütün bunlar’ diye düşünebiliriz dinlerken. Ama bir vurgu çok önemli: “Koşullar ne olursa olsun silahsız çözüm ve eşitliğe, adalete dayalı yaşamı ortak vatanda sağlamak.”

Belki de hep duyduğumuz ama ahir ömrümüzde görmek nasip olmayan ‘neşede ve kederde bir olmak‘ denen şey uzak bir masal ülkesi değildir.

Nasıl bir hayat istiyoruz?

Şimdi biz en azından bir konuda karar vermek zorundayız artık. Bütün bu yaşadıklarımızdan sonra, nasıl bir hayat tasavvur ediyoruz? Eşitsizlik ve adaletsizliğin yeryüzüne egemen olduğu şu dünyanın yerine nasıl bir dünyanın hayalini kuruyoruz. Kredi borcunu ödemek için belki bir ömür köle gibi çalışacağımız, bilmem ne rezidansındaki huzursuz evlerimiz midir? Etrafımızı sarmış AVM’lerden birine gittiğimiz, Starbucks’dan kahve alıp Suriyeli  çıplak ayaklı çocuklara baktığımız, gazeteyi açıp kocası tarafından öldürülen kadınları, devlet şiddetine kurban verilen çocukları, düşüncesini ifade ettiği için tutuklanan insanları okuduğumuz bir hayat mıdır hayal ettiğimiz?

Önceki gün Akdeniz’de bir göçmen teknesinde 700 insan öldü. 250 kadın ve çocuk ambarlarda kilitliydi,  bu mudur örneğin hayal ettiğimiz dünya? Yoksulların daha yoksul, zenginlerin daha zengin, himayesizlerin daha himayesiz olduğu, tüketerek tükendiğimiz bir dünya mıdır istediğimiz?

HDP ‘can havliyle‘ barajı geçsin diye verilen oydan fazlasını hak ediyor

Uzunca zamandır, felaketten kurtulmak için HDP’nin barajı aşması gerektiği ve bu nedenle HDP’ ye oy verilmesi gerektiği yönünde bir algı oluştu toplumda. Yanlış bir algı da değil. Zira HDP nin seçim barajını aşması elbette ki çok önemli, AKP’nin sandıkta geriletilmesi de. Milyonlarca insanın iradesinin mecliste temsil edilmesi de hayati önem taşıyor elbette.

Ama bizim artık şu içinde bulunduğumuz karanlıktan çıkmak için yeni bir dil kurmaya, kendimizle yüzleşmeye ve bu hesaplaşmayı bir neticeye bağlamaya ihtiyacımız var. O yüzden can havliyle oy vermekten daha fazlasını, neyi nasıl söylediğine kulak verilmesini de hak ediyor şu seçim bildirgesi en azından.

Hangi onuru savunacağız?

13 yıllık AKP iktidarı boyunca yüzleşme ve kendi içimizde hesaplaşma için epey fırsatımız oldu. Çünkü zorlu insanlık imtihanları sundu bu hükümet bize. Her gün bir yenisini önümüze koymaya da devam ediyor.

Örneğin dün Soma’da madencilerin duruşmasında, 301 insan ölmüşken işveren avukatı “Bu olaya en çok üzülen şirketin CEO’ sudur, savunmaktan onur duyuyorum” diyor.

Babasız kalmış çocukların, evladını yitiren annelerin yüzüne bakarak, peki biz hangi onuru savunacağız böyle bir dünyada, hangi tarafta duracağız? Bu günler geçtiğinde çocuklarımıza ne anlatacağız haysiyete dair, insanlığa dair? Seçimlerin, sandığın ve hatta hangi partiye oy verdiğimizin dışında ve ötesinde, yerimiz insanlığın yanıdır demeye ihtiyacımız yok mu?

‘Hayaldi gerçek oldu’ diyeceklerimiz başka

Yeni bir yaşam biçimini inşa etmek, yeni bir dil kurarak başlar bana göre. Toplumun tüm farklı kesimlerinin ve tüm ezilenlerin beklentilerine cevap verecek, siyaseti kısır polemiklerden çıkarıp, ortak geleceğin inşasına talip olacak bir dil kurarak söze başlamak mühim. Bu sözün içinde bir hayalimiz olması gerek, o hayali gerçeğe dönüştürecek inancımız.

Köprüler, havaalanları, AVM’ler, Tower’lar değildi bizim ‘Hayaldi gerçek oldu’ diyeceklerimiz. Gerçek olur mu bilmesek de inanmaya ve umut etmeye ihtiyacımız olan günlerde HDP yeni ‘insanca‘ bir dil kuruyor şimdi, somut cümleler kuruyor bize.

‘Ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor’ diyor ya şair, umudumuz var evet.  Balkonunda sardunyalara su veren yaşlı kadına, yağmur altında bisiklet süren çocuğa, ağaçlara, kuşlara bakıp beslediğimiz bir umut, insana dair bir umut.

Bir diğer şairden alıntıyla, belki de sadece ‘Serin bir rüyanın hatırınadır çektiğimiz dünya ağrısı’ (Birhan Keskin).

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Hürrem Sönmez

SON HABERLER

İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara soruşturma

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsrail-İran gerilimiyle ilgili provokatif paylaşımlara resen soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Axios: ABD, İran füzelerinin savunulmasında İsrail'e yardım etti

İran’ın füze saldırılarının püskürtülmesinde ABD’nin İsrail’e destek verdiği öne sürüldü.

Netanyahu, İran halkını rejime karşı ayaklanmaya çağırdı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İran halkının özgürlükleri için zalim ve baskıcı rejime karşı ayağa kalkmasının zamanı gelmiştir” dedi.

Atom Enerjisi Ajansı: İran'daki Natanz nükleer tesisinde sızıntı var

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail’in hedef aldığı İran’ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi.

İranlı yetkili: İntikamımız daha yeni başladı

Reuters’a konuşan üst düzey bir İranlı yetkili, “İntikamımız daha yeni başladı. Komutanlarımızı, bilim insanlarımızı ve halkımızı öldürmelerinin bedelini ağır ödeyecekler” dedi.

Yurttaş haberciliğinde önemli bir hamle: Periscope
HDP'ye güven duymak, eleştirmek ve anlatmak…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 782 gündür hapiste

YAZARLAR

Dere Sokak Üçlemesi, 'Körfez'le sona eriyor

Behzat Şahin

Yanlış 'tarafında' bu ısrar acep nedendir?

Mustafa Dağıstanlı

Mutluluk pazarlama

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Eşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi

Murat Sevinç

Bağıran lüks, suskun zarafet

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Halayda kiminlesin?

Ayhan Tinin

İlhan Şeşen'i üne kavuşturan aşkı: Bir adam, iki kadın ve 'ellerimde çiçekler'

Meşerret Şerbetçi

GÜNÜN 11’İ

Fehmi Koru: Sınırlarımızda yeni bir savaş çıkabilir…

Abbas Güçlü: Gençlerimiz mutsuz hem de çok mutsuz

Fikret Başkaya: Bireyler borçlu, aileler borçlu, belediyeler borçlu, şirketler borçlu, devletler borçlu…

Esfender Korkmaz: Türkiye yüksek teknoloji üretmezse, dış açıklardan kurtulamaz

Abdulkadir Selvi: Trump, İran'ı vurmak için vize isteyen Netanyahu'ya, 'Makul ol Bibi' demişti

Murat Muratoğlu: Mehmet Şimşek ne yapmaya çalışıyor gerçekten?

Mustafa Mutlu: İsrail'in arkasında ABD var

Zülal Kalkandelen: VELA, Mersin Limanı'ndan kolayca ayrıldı

Yalçın Karatepe: Raflarda ithalat, tarlada iflas, hanede açlık varken neyin büyümesi bu?

Çiğdem Toker: Milletin canı burnundayken Şimşek'in 'program çalışıyor' ezberi ziyadesiyle sıktı

Zeynep Aktaş: Son bilançolara göre Koç Holding'in esas faaliyet kârı yıllıklandırılmış verilerle yüzde 79 azaldı

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×