Boğaziçi Üniversitesi’nde ‘Zeytin Dalı Harekatı’nı protesto eylemi sonrasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘terörist’ ve ‘vatan haini’ diyerek hedef gösterdiği dokuz öğrencinin tutuklanma nedeni belli oldu: Toplumda infial yaratabilir!

Fotoğraf: DHA
Harekatta Afrin kent merkezine girilmesinin ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde bir grup öğrenci lokma dağıtmıştı. Başka bir grup öğrenci de “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” yazılı pankart açmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, lokum dağıtanlara saldırdığını söylediği öğrencileri ağır ifadelerle hedef almıştı. Hemen ardından başlatılan operasyonda 15 öğrenci gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki işlemleri tamamlanarak dün İstanbul Çağlayan’daki adliyeye götürülen 15 öğrenci, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilip ‘örgüt propagandası’yla suçlanmıştı. İki farklı hakim tarafından nöbetçi mahkemelerde sorgulanan öğrencilerden dokuzu tutuklanmış, altısı serbest bırakılmıştı.
‘Adli kontrol yetersiz kalacak’
Evrensel’den Cansu Pişkin’in haberine göre, İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararında öğrencilerin yaptığı eylemin toplumda ‘infial yaratacağını’ öne sürerek tutuklamanın ölçülü ve yerinde olacağına hükmetti.
Hakimlik tutuklama kararında şu ifadelere yer verdi: “Protestoların içerikleri dikkate alınarak ifade ve düşünce hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceği, hükümet ile ilgili ‘Katil, hesap verecek’ şeklindeki söylemlerin olduğu gibi arbedede saldırı sırasında ikramlık lokumların yere dökülmesi ve içerikleri dikkate alınarak ifade ve düşünce hürriyet aşıp silahlı terör örgütü lehine propaganda mahiyetinde olduğu, aynı zamanda protesto içeriklerinde işbirlikçi Özgür Suriye Ordusu ibaresi ve ana afişteki ‘İŞGALİN LOKUMU OLMAZ, KATLİAMIN LOKUMU OLMAZ’ şeklinde açıkça TSK ve birlikte hareket eden Suriye asker unsurları aleyhine örgütün Suriye kolu olan YPG/PKK lehine amaçlarını meşru gösterici, şiddeti tavsiye eder mahiyette olduğu, bu nedenle eylemlerinin terör propagandası kapsamında olması gerektiği değerlendirilip şüphelilerin üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların varlığı, atılı suçun yasada ön görülen cezasının üst sınırı, aynı zamanda ülkemizin birçok terör örgütleri ile aktif mücadele ettiği ve terörü tamamen bitirmek adına sınır ötesi operasyonları da yaptığı, bu nedenlerle bu olay yönünden toplumda oluşan refleks, infial durumu dikkate alınarak ceza miktarında üst sınıra yaklaşılabileceği bu nedenle tutuklamanı ölçülü ve yerinde olduğu, olayla ilgili görgü tanıklarının tam olarak dinlenmediği, Boğaziçi Üniversitesi’nde benzeri olayların icra edilmesi, bu nedenle karşıt gruplarla olan husumet ve anlaşmazlık delillerin etkilenme ihtimali gereğince bu tanıklara ve mağdurlara baskı girişiminde bulunulabileceği ve delillerin etkilenme ihtimali gereğince bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının şüphelilerin yetersiz kalacağı anlaşıldığından.”