CİHAN TEKİN
cihantekin@diken.com.tr
@tekincihann
21 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasındaki ‘anayasa kitapçığı fırlatma krizi’ ülkedeki pek çok şeyin değişmesiyle sonuçlandı. Ecevit’in Dünya Bankası’ndan Türkiye ekonomisinin dümenine davet ettiği Kemal Derviş, 2000’li yıllardaki değişimlerin mimarı.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görevlerini üstlenen ‘süper bakan’ Kemal Derviş, Mayıs 2001’de ‘Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’yla krizi durdurmaya çalıştı. Program IMF’yle imzalanan stand-by anlaşması ve Dünya Bankası’ndan alınan kredilerle desteklendi.
Programda belirlenen 1990-1999 arasındaki temel sorunlardan bazıları şöyle:
- Sürdürülemez bir iç borç dinamiğinin oluşması.
- Başta kamu bankaları olmak üzere mali sistemdeki sağlıksız yapının ve diğer yapısal sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulamaması.
- Kamu kesimi toplam borcunun gayrisafi milli hasılaya (GSMH) oranı 1999 yılı sonunda yüzde 61’e ulaşması.
- Kamu sektöründeki aşırı istihdam politikası.
- Gerçek ihtiyacı karşılamayan tarımsal destekleme politikaları.
- Verimsiz çalışan büyük bir Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin (KİT) varlığı.
- Vergi oranındaki yüksekliğe rağmen vergi tabanın dar olması ve vergi yükünün adaletsiz bir şekilde dağıtılması.
- Yüksek ve değişken enflasyon nedeniyle artan borç stoklarının TL’ye olan güveni zayıflatması.
Derviş’in programıyla birlikte TBMM’den ‘Derviş Kanunu’ adı verilen ekonomiyle ilgili pek çok kanun geçirildi. Kanunların çoğu özelleştirmenin artırılması ve rekabetin geliştirilmesiyle ilgiliydi. Değiştirilen yasalardan bazıları şöyleydi:
- Şeker yasası
- Ekonomik ve sosyal konsey yasası
- Doğalgaz piyasası yasası
- Kamulaştırma yasası
- Merkez Bankası yasası
- Bankacılık yasası
- Telekom yasası
- Tütün yasası
- İhale yasası
Derviş, 22 Kasım 2000’den 2002’ye kadar IMF’ten 14 milyar 396 milyon dolar ve Dünya Bankası’ndan da 3 milyar 227 milyon dolar kredi alındığını açıklamıştı. Türk Telekom’un yönetim değişikliği ve özelleştirme süreçlerinde dönemin birçok bakanıyla tartışan Derviş, en son Devlet Bahçeli’yle yaşadığı görüş ayrılığından sonra görevinden istifa etti. Ecevit’in sonraları ‘şeytani hesaplar içerisindeydi’ dediği Derviş’in etkileri, Türkiye ekonomisinde hala kendisini göstermeye devam ediyor.