Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde cumartesi sabahı meydana gelen tren kazasında ölü sayısı yediye yükseldi. Kazada hayatını kaybeden Suzan Aksoy’un (37) ağır yaralanan eşi Halil Aksoy (44) hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetti.
Ergene ilçesi Velimeşe Mahallesi’nde 4 Eylül Cumartesi günü sabah saatlerinde yük treni, hemzemin geçitte kapalı bariyerlerden geçmeye çalışan Bilal Küllü’nün kullandığı fabrika servis minibüsüne çarpmıştı. Kazada Suzan Aksoy, Nebibe Korkmaz, Cangül Akın, Hülya Dinçkol, Yaşar Yüce ve Nusret Açıkgöz hayatını kaybetmiş, Küllü’nün de aralarında bulunduğu yedi kişi yaralanmıştı.
Halil Aksoy, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Aksoy’un cenazesi, memleketi Tokat’ın Almus ilçesine gönderilecek ve burada eşinin yanında toprağa verilecek.
Yeni yaşam ümidiyle Çorlu’ya yerleşmişler
Suzan-Halil Aksoy çifti, ocak ayında yeni bir yaşam ümidiyle İstanbul’dan Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine gitmişti. Çocukları İlknur (19), İlker (17) ve Zeynep (12) ile Çorlu’ya yerleşen çift, Ergene’de bir tekstil fabrikasında işe başlamıştı; birlikte işe gidip geliyordu.
Tutuklanan sürücü: Ya bariyere vuracaktım ya da geçitten geçecektim
Hastanedeki tedavisinin ardından Ergene Jandarma Komutanlığı tarafından gözaltına alınan sürücü Billa Küllü (51) çıkarıldığı Çorlu Sulh Ceza Mahkemesi’nce tutuklandı.
Küllü, ifadesinde bariyerleri son anda fark ettiğini söyleyen Küllü, “Ya bariyerlere vuracaktım ya da hemzemin geçitten geçecektim” dedi.
DHA’ın haberine göre Küllü, ifadesinde özel bir firmada sigortasız olarak çalıştığını belirterek, kullandığı minibüsle servis taşımacılığı yaptığını söyledi. Kazanın olduğu gün saat 07:00 sıralarında mahalleleri dolaşarak çalışanları servis aracına alıp fabrikaya götürmek üzere yola çıktığını anlatan Küllü şunları söyledi: “Minibüste 12 veya 13 yolcu vardı. Velimeşe Mahallesi’ne seyir halindeyken, ışıklar istikametine yeşil yanıyordu. O yol seyir halinde devam ediyordu, sol tarafa Velimeşe Mahallesi’ne dönecek araçlar için kırmızı ışık yanıp yanmadığını görmedim. Sarı ve siyah renkli araçlar gördüm. Ben deve boynu şeklindeki Çerkezköy istikametine verilen yeşil ışığı gördüğüm için önümdeki araçlar da durduğu için, ‘Neden yürümüyor’ diye korna çaldım. Önümdeki araç yürümedi geri vitese taktım o aracın sağından geçerek sola döndüm. Velimeşe istikametine giderken tren yolu hemzemin geçitte bariyerleri gördüm.“
‘Treni görmedim, ses duymadım’
Şoför şöyle devam etti: “Ben bariyerlerinin birini geçip tren rayının üzerine vardığımda da treni görmedim. Ben ışık da görmedim. Tren yolundaki hemzemin geçitteki sesleri, yani trenin geldiğine dair ikaz sesini de duymadım. Minibüse trenin çarptığını da hissetmedim. Ben gözlerimi açtığımda kaza yaptığımı anladım. Benim şoför yan koltuğumda yolcu yoktu. Bende kemer takılı değildi.”
Bariyerin kapalı olduğunu bariyere yaklaştığında gördüğünü belirten Küllü, “Bariyere çarpmamak için hemzemin geçitten geçmeye çalıştım” dedi.
Günde sekiz defa geçiyormuş
Küllü, “Daha önce bu hemzemin geçitten bariyerler kapalıyken geçtiniz mi” sorunsuna ise şöyle yanıt verdi: “Ben 4,5 yıldır bu fabrikaya yolcu taşıyorum, günde sekiz defa hemzemin geçitten minibüsle geçiyorum. Bu yoldan daha önce başka araçların geçtiğini gördük. O gün de ben geçtim. Demek ki geçmemek gerekiyormuş, araçtaki yolcuların hepsini çok yakından tanıyordum. Kazanın oluşmasından dolayı pişmanım.”