TBMM Genel Kurulu’nda devam eden ‘sansür yasası’ görüşmelerinde konuşan TİP Milletvekili Ahmet Şık, AKP’lilere “Sizin tahtınızı kurutacağız” dedi.

‘Sansür yasası’ görüşmelerinde söz alan Şık, ülke tarihinden yasaklar ve sansürlere dair örnekler verdi.
AKP’nin döneminde Meclis’ten geçen yasaların ‘hırsızlığın önünü açtığını’ savunarak kanuni kılıf oluşturulduğunu söyledi.
AKP’nin gerçek niyetinin ‘mutlak sessizlik’ olduğunu belirten Şık’ın sözlerinden öne çıkanlar şöyle:
*Reisiniz seviyor diye sizin de ayılıp bayıldığınız İkinci Abdülhamid ‘burun, grev, adalet, hürriyet, müsavat, cumhuriyet’ sözcüklerini sansürlemişti mesela.
*1980 faşist darbesini gerçekleştiren cunta kitap yakmakla kalmamış ‘çağdaş kadın, devrim, özgürlük, yaşam’ gibi sözcükleri de yasaklamıştı. Cunta, anayasa referandumunda ‘hayır’ anlamına gelen mavi rengin gazetelerde kullanımını bile yasaklamıştı.
*Kürtçe konuşmanın yasak olduğu 90’larda ‘sarı-kırmızı-yeşil’ renk kombinasyonu yasaktı. Daha geçen yıl, yağmalanan milyarlarca doları anlattığı için ‘128’ sayısı yasaklandı Türkiye’de.
*Gençler neşelenmesin diye konserler, festivaller zaten yasak. Yani geçmişten bugüne memleketin kısa özeti, bir yasaklar silsilesi.
*İktidarınız boyunca Meclis’ten geçirdiğiniz yasaların her biri talanın, yolsuzluğun, hırsızlığın önünü açtı. Kurduğunuz yağma düzeninize hukuki değil kanuni kılıf uydurdunuz.
*Denetleme mekanizmalarını ortadan kaldırmak için yargıyı yap boz tahtasına çevirdiniz. Savcı ve hâkim cübbesi giydirdiğiniz saray yanaşmaları, suçlarınızı yargılamakla değil, itiraz edenleri hapsederek susturmaya çalışmakla meşgul.
*‘Dezenformasyon Yasası’ diye çok alengirli de bir isim bulmuşsunuz. Güya yalan/yanlış bilginin dolaşıma girmesini engelleyecek. Eğer gerçek niyetiniz buysa, İletişim Başkanlığını kapatmakla işe başlayabilirsiniz. Başındaki çakma Goebbels’e nasılsa eş dost üzerinden bol maaşlı bir iş bulursunuz.
*Havuz medyası diye anılan medya kurumlarını da ‘gereğini yapan’ değil hakikate kendilerinden fazla saygı duyan gazetecilere bırakabilirsiniz.
*Bu ülkeyi narko-devlet haline getirdiğinizi, mafya babalarını bile gölgede bırakacak kadar suça battığınızı, devletin kasalarını yağmalayıp ülkeyi talan ettiğinizi, bu halkın ter dökerek kazandığı her kuruştan haraç kestiğinizi, saraylar, uçaklar, milyarlık çantalar eşliğinde şatafatın esiri olduğunuzu, ülkeyi cihatçı çetelerin üssü haline getirdiğinizi, gençlerin gülümsemesini yok edip, yarınlarını gasp ettiğinizi, her şeyi gerici karanlığınıza hapsedip koskoca ülkenin umudunu çaldığınızı söylemeye devam edeceğiz.
*Sizin derdiniz suç saltanatınızın tahtını korumak. Ama ne yaparsanız yapın bu ülke size teslim olmadı. Olmayacak.
*Taht dedik madem, son yasak tavsiyesi de yine Abdülhamit’ten olsun. ‘Tahtın kurusun’ sözünü çağrıştırdığı için “tahtakurusu” sözcüğü de o dönem yasaklanmış. Siz de yasaklayın. Çünkü bu cumhuriyetin altını oyan tahtakuruları olduğunuzu söylemeye devam edeceğiz. Ve biz de sizin tahtınızı kurutacağız!