Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman’ın doktor kontrolüne götürülürken gördüğü kötü muamele tutanakla kayda alındı. Tutanakta Kahraman’ın her iki bileğinde de kelepçenin aşırı sıkılması nedeniyle sekonder travma oluştuğu belirtildi.
Gezi davasında İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022’de hükmü açıklamış, ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamasıyla Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi’ye 18’er yıl hapis cezası vermişti. Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Can Atalay’la birlikte 25 Nisan 2022’den beri tutuklu.
Yıllar önce MS hastalığı tanısı alan Tayfun Kahraman’ın cezaevinde düzenli olarak egzersiz yapması ve doktor kontrolünde olması gerekiyor. Ancak Kahraman, cezaevi şartlarında hastalığıyla mücadele için gerekli koşullara sahip değil.
Tayfun Kahraman, MS hastalığıyla ilgili doktor kontrolüne götürülürken altı buçuk saat kelepçeli halde bekletilmiş, eşi Meriç Kahraman, Tayfun Kahraman’ın talebine rağmen kollarındaki kelepçenin çıkarılmadığını hatta kelepçenin kan akışı duracak kadar sıkıldığını açıklamıştı.
Jandarma Genel Komutanlığı’ysa iddiaların gerçek dışı olduğunu söylemişti.
Meriç Kahraman’ın X hesabından paylaştığı tutanak şöyle:
“Hastanın rutin MS kontrolleri merkezimizde devam etmektedir. Hastanın 28/08/2024 tarihli muayenesinde odada jandarma personeli ile beraber yapılmıştır (dört kişiyle beraber). Nörolojik muayenede özellik saptanmamıştır fakat her iki bilekte sağda kızarıklık mevcuttur. (Travmaya 2′)”
Meriç Kahraman’sa konuya ilişkin şunları söyledi:
“Yeni Adli yılın adil olmasını dileriz.
Ekte, eşim Tayfun Kahraman’a yaşatılan insan haklarına aykırı muameleye dair tutanağı tüm kamuoyuna ve yetkili mercilerin bilgisine sunuyorum. Kolluk kuvvetinden dört personelin muayenene sırasında odada bulunarak hasta-doktor mahremiyetinin ihlal ettiği, bunun yanında Tayfun’un her iki elinde de kelepçenin aşırı sıkılması sonucu oluşan sekonder travma bu tutanakla yazılı kayıt altına alınmıştır. Hukuki süreç başladı, takipçisiyiz. Biz kanundan ve diyalogdan başka hiçbir yol bilmeyiz.
Eşim Tayfun Kahraman evvela masumdur, hakkındaki iddialara dair tek bir somut delil yoktur. Bunun yanında adil yargılanmamıştır, bu anayasal hakkı ihlal edilmiştir. Gerekli hukuki adımlar atılmadığı için hâlen tutukludur. 28 aydır özgürlüğünden, kızımız Vera’dan mahrum bırakılmıştır. Tayfun’un masumiyeti ise belgelidir, tüm kamuoyu ile masumiyetinin bilgi ve belgeleri paylaşılmıştır.
Tâli olarak; Tayfun Kahraman MS hastasıdır ve hasta hakları, insan hakları ihlal edilmiştir. Eşim Tayfun Kahraman’ın evimize, kızımız Vera’ya sağ salim kavuşacağı günü sabırla bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli, eşit ve özgür yurttaşları olarak tüm yetkililere, siyasilere ve hakimlere sesleniyoruz: Çok gecikmiş olan adaletin bir an önce tecelli etmesini sağlayın, bu zulüm bitsin.”