17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası, görevden alınan emniyet müdürü Hüseyin Çapkın’ın yerine Aksaray Valiliği görevinden alelacele atanan ve 20 Aralık’ta İstanbul’a bizzat Tayyip Erdoğan’ın uçağında getirilen Selami Altınok, sürpriz bir şekilde seçim hükümetinde içişleri bakanlığı koltuğuna oturdu.
25 Aralık’ta gözaltı ve arama talimatını geri çevirdi
Altınok, İstanbul Emniyeti’nin başına getirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüpheliler arasında yer aldığı 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında savcının gözaltı ve arama talimatını ‘gerekçe ve delillerinin yetersizliği’ni gerekçe göstererek geri çevirmişti.
Kendisi gibi 17 Aralık sonrası göreve getirilen dönemin içişleri bakanı Efkan Ala‘yla yaptığı bir telefon görüşmesine ait olduğu öne sürülen ses kaydında, 17 Aralık savcılarından Celal Kara’nın ifade çağrısına nasıl uyulmayacağı konuşuluyor, meselenin ‘hukuk değil hükümet meselesi’ olduğu vurgulanıyordu.
Bu fotoğrafa teşekkür

Fotoğraf: Reuters
Gezi eylemlerinin yıldönümünde terör estiren polise, ‘özverili çalışmalarından dolayı’ teşekkür eden Altınok, “Gayet güzel bir çalışma yaptık” demişti.
İntikam yemini
Altınok, Bağcılar’da polisin açtığı ateşle öldürülen Günay Özarslan’ın cenaze törenine izin verilmemesi nedeniyle iki gün boyunca olayların sürdüğü Gazi Mahallesi’nde vurulan polis memuru Muhammet Fatih Sivri için düzenlenen törende ‘intikam yemini’ etmişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde yapılan törende konuşan Altınok, “Yüreğinizde Fatih’in intikamını alabilme adına ölümüne mücadele edecek 35 bin tane daha evladınız, kardeşiniz var. Onun kanını yerde bırakmayacağız. Ölüm pahasına da olsa o kanın hesabını soracağız” demişti.
Değişiklik beklenmiyordu
7 Haziran seçimleri öncesinde mevzuat gereğince içişleri bakanlığı için meclis dışından görevlendirme yapılmış ve bakanlık müsteşarı Sebahattin Öztürk bu koltuğa getirilmişti.
Halihazırda ‘dışarıdan’ bir isim bu görevi yürüttüğü için, kurulacak seçim hükümetinde içişleri bakanlığında bir değişiklik öngörülmüyordu.
Tam da ‘seçim güvenliği’ne ilişkin tartışmaların yükseldiği, hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaların öne çıktığı bir süreçte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Erdoğan’ın en güvendiği isimlerden biri olan eski bakan Efkan Ala’ya yakın bir isim olarak bilinen Altınok’un içişleri bakanlığı için tercih edilmesi dikkat çekti.