Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, piyasalardaki iniş ve çıkışların geçici olduğunu söylerken, “Bardağın yarı boş olduğuna dair piyasanın yaklaşımı var. Aslında bardak yarı dolu en azından. Yarısından fazlası bile dolu” diye konuştu.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin toplantısında konuşan Şimşek, “Para politikasında normalleşme başladı. Hem bir sadeleşme söz konusu. Küresel kriz sonrası likiditede artış vardı. O dönemin bir ihtiyacı olarak piyasalar tarafından karmaşık bir para politikasına gidildi. Şimdi basit sade bir para politikasının zaten kararı verilmiş durumda” dedi.
Piyasadaki iniş çıkışların kalıcı olmadığını savunan Şimşek, “Tabii ki ülkemizin gerçeklerini biliyoruz. Ama bu dalga boylarını sınırlandırmak için kurumlarımız gereken tepkileri vermiştir” dedi.
Şimşek, Merkez Bankası’nın (TCMB) dolar kuruyla ilgili hamlesini değerlendirirken “Gerekeni yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Dengesizlikler iyileşmeye devam edecek” diye konuştu.
TCMB müdahale etmişti
Son olarak, Türk Lirası karşısında dün gün içinde 4.3131 ile tarihinin en yüksek seviyesine çıkan Amerikan doları gece uluslararası piyasalarda rekoru tazelemişti. Gece dolar uluslararası piyasalarda 4.3513 liraya kadar yükselirken avro 5.14-5.15 bandında hareket etmişti.
TCMB bunun üzerine TL döviz depo ihale tutarının 1.25 milyar liradan 1.5 milyar dolara çıkarıldığını açıklamıştı. Bu müdahaleden sonra dolar/TL 4.28 seviyesinde işlem görüyor.
‘Endişelerinin zirveye çıktığı dönem’
Reel ekonomi çok daha farklı dengelere işaret ettiğini dile getiren Şimşek, dengesizliklerin önümüzdeki dönemde iyileşmeye devam edeceğine inandığını söyleyerek, şöyle devam etti: “Turizmde güçlü bir toparlanma var. Petrol fiyatlarının artışı olumsuz gibi görünebilir. Doğru, doğrudan etkisi olumsuz ama dolaylı etkisi olumlu. Bizim firmalarımız petrol ihraç eden ülkelerde çok daha büyük işler yapacaklar, çok daha yüksek gelir elde edecekler. Dolayısıyla bardağın yarı boş olduğuna dair piyasanın yaklaşımı var. Aslında bardak yarı dolu en azından. Yarısından fazlası bile dolu. Türkiye’nin makro ekonomik temellerine baktığımızda, önümüzdeki dönem vizyon ve kararlılığımıza baktığımız zaman inanıyorum ki piyasalardaki dalgalanmada 2006’da bir şeyler yaşanmıştı. 2008 ve 2009 yaşanmıştı. Birçok dönemde bu tür dönemsel birtakım piyasaların endişelerinin zirveye çıktığı dönemler yaşanmıştır. Ama bunların hepsi geçici olmuştur. Türkiye çok güçlü bir şekilde yoluna devam etmiştir.”