Gurbetçilerin milyonlarca avroluk bağış parasının usulsüz kullanıldığı iddiasına ilişkin Deniz Feneri yolsuzluğu davasında verilen beraat kararının ardından, vekâlet ücreti adı altında 20 sanığa toplam 60 bin lira ödenmesine karar verildi.
Mahkemenin gerekçeli kararında, soruşturma sürecinde tutuklanan sanıklara tazminat davası açma hakları olduğu hatırlatıldı.
Deniz Feneri davasının sanıklarından Zekeriya Karaman
20 sanığa 60 bin lira vekalet ücreti
Almanya’daki ‘Deniz Feneri e. V.’ ile bağlantılı olarak İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, aralarında Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman ile RTÜK’ün eski başkanı Zahid Akman’ın da bulunduğu şüphelilerden bazıları beraat ederken, bazı sanıklar için de davanın düşürülmesine karar verilmişti.
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre, gerekçeli kararını yaklaşık iki buçuk ay sonra açıklayan mahkeme, beraat eden 20 sanığa kişi başı 3 bin liradan toplam 60 bin lira ‘vekalet ücreti’ ödenmesine hükmetti.
13 sanık tazminat talebinde bulunabilecek
Mahkeme ayrıca, soruşturma sürecinde tutuklanan 12 sanığa ağır ceza mahkemesine başvurarak tazminat talebinde bulunabileceklerini hatırlattı.
Tazminat başvurusu yapabilecek sanıklar ve tutuklu kaldıkları gün sayısı şöyle: Zahid Akman 138 gün, Mustafa Çelik 138 gün, Muzaffer Şafak 119 gün, Zekeriya Karaman 138 gün, Ali Solak 132, Harun Kapıyoldas 119, İsmail Karahan 138, İzzet Kurum 105 , Ahmet Coşar 3, Erdoğan Kara 4, Hakkı Sadal 3 gün, Mehmet Sıddık Balıkçı 8 gün.
Ne olmuştu?
Almanya’da davanın ardından, tam iki yıl 10 aylık inceleme ve araştırma sürecinden sonra başlatılan Deniz Feneri soruşturmasında Karaman ve Akman’ın da aralarında bulunduğu dokuz kişi 11 Temmuz 2011 tarihinde tutuklandı.
Şüpheliler hakkında 18 milyon avroluk ‘kara para aklamak‘ suçundan yeni bir soruşturma açıldı.
Soruşturmayı yürüten üç savcı, sanık avukatlarının HSYK’ya şikayeti sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27 Ağustos 2011’de görevden alındı.
Davanın 22 Kasım 2011’de görülen duruşmasında Karaman ve Akman’ın da aralarında olduğu altı sanık tahliye edildi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 20 sanığın, ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik ve kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştirak etmek‘ suçlarından cezalandırılması isteniyordu.