Ayasofya kararı, çoklu baro yasası, sosyal medya düzenlemesi, muhalif belediyelerin fiiliyatta çalışamaz hale getirilmesi, medyanın kuşatılması, siyasi partiler ve seçim yasasının tek adam iktidarının ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde düzenlenmesi, çocuk istismarına evlilikle affın yeniden gündeme getirilmesi, kadınların şiddete karşı korunmasının dayanaklarından olan İstanbul Sözleşmesinin iptali için düğmeye basılması…
Her bir konu başlığını “milletimiz isterse” ile gündem edip, “milletimiz istedi” ile oldubittiye getirmeye çalışan, aradaki sarkaçta radikal İslamcı ve milliyetçi güçlerle ittifakını tahkim etmeye çalışan iktidar, ne olduğu belirsiz bir “millet” tanımıyla çıkıyor karşımıza.
İstanbul Sözleşmesi’ne, 6284 sayılı şiddetin önlenmesi yasasına, nafaka hakkına, çocuk yaşta evliliklerin yasaklanmasına ve önlenmesine karşı çıkan “millet” kim?