Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan Hürriyet gazetesindeki röportajında “Yüzde 5’lik kesim hâlâ anlayamadığım sebeplerden dolayı dövize gidiyor. Çünkü böyle bir faizle dövize geçmesi matematiksel olarak saçma” diyor. Merkez Bankası başkanının saçma bulduğu bu durum Türkiye’de dolarizasyonun yani liradan kaçışın son yıllarda ne kadar güçlendiğini gösteriyor.
Üstelik liradan kaçış önemli bir ölçüde yine Merkez Bankası marifetiyle “liralaşma” adı altında hızlandırıldı. İzlenen para politikası sonucu negatif reel faiz uygulamasına geçildi, enflasyon patladı, kur şoku yaşandı ve lira cazibesini kaybetti. Dövizde olanların kazandığı fakat lirada kalanların kaybettiği bir dönem yaşandı.
Bu dönemde icat edilen kur korumalı mevduat otoriteler tarafından “TL tasarruf aracı” olarak değerlendirildi ve ortaya çıkan tablo bizlere ekonominin liralaşmakta olduğu şeklinde sunuldu. Ülkenin KKM’yi anlamaya çalıştığı dönemde “TL’ye güvenmek demek tasarruflarınızı TL mevduata ya da diğer Türk Lirası cinsi borçlanma araçlarına yatırmaktır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) Türk Lirası’na güvenmek demek değildir; aklı dövizde kalmış, yabancı paradan kopamayan yatırımcıların tercihidir” demiştik. KKM’nin TL mevduat sahibini korumaktan çok parasını dövizde tutmaya alışmış yabancı para tevdiat sahiplerini rahatlatmaya yönelik bir uygulama olduğunu söylemiştik.
Şimdi görüyoruz ki, Merkez Bankası Başkanı da KKM’nin TL mevduat olmadığını anlatıyor. Diyor ki: “Artık Türk Lirası + KKM bölü toplam mevduat değil, Türk Lirası mevduata bakacağız. Türk Lirası mevduat bölü toplam mevduat bizim hedefimiz.” Ve göreve geldiğinde TL mevduatın toplama olan oranının yüzde 30 olduğuna dikkat çekerek “Bunun yukarı çekilmesi gerekiyordu” diyor.