Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Trump’ın Beyaz Saray’da birinci dönemine baktığımızda aslında başlangıçta Suriye’den çekilmeyi arzuladığı ancak ABD’deki sistemin direncini kıramadığı, buna karşılık asker sayısını azalttığı, ardından bir kısmının bu ülkede kalışını petrol faktörü üzerinden gerekçelendirdiğini görüyoruz.
Bugün ABD’nin Suriye’deki asker sayısı için 600 ile 800 arasında rakamlar telaffuz ediliyor.
Ancak Suriye ile ilgili akışta Türkiye söz konusu olduğunda mutlaka altını çizmemiz gereken bir yönü var Trump’ın. Türkiye’nin güvenlik kaygılarına belli ölçülerde anlayış göstermekle birlikte bunu SDG kanadıyla dengeleme çabası içinde görünüyor.
Ayrıca Türkiye ile ilişkilerde ne zaman bir sorun patlak verse her seferinde yaptırıma başvurma ve ekonomik misilleme kartını kullanmayı da o dönemde bir alışkanlık haline getirmiş olduğunu da akıldan çıkartmamak gerekiyor.