• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Seçimlerin ertelenebileceği söylentisi üzerine…

13/02/2023 20:33

MURAT SEVİNÇ

Böyle bir acı yaşanırken insanın yapmak istediği son şey anayasa gevezeliği. Buna mukabil, ne yaşanırsa yaşansın birilerinin bitip tükenmez azmi, o gevezeliği lüzumsuz bulanları da mecbur bırakıyor.

Enkaz altında, henüz sayısı bilinemeyen insan yatıyor. Gündeme getirilen ise seçimlerin ertelenme ihtimali. Anayasaya göre eğer savaşta değilsek ve TBMM karar almadıysa böyle bir seçenek yok. Anayasa değiştirilmediği sürece.


Seçimin mayısta yapılma ihtimali kalmadı belli ki. Zamanında yapılacak bir seçim haziran ayında olacak. Depremden etkilenen 10 ilde seçim hazırlığının hiç kolay olmadığını kabul etmek gerek. Kaç kişinin vefat ettiği dahi belli değil, çok insan şehir dışına çıktı, çıkacak. İnsanlar yakınlarını kaybetti. Doğru, hiç kolay değil. Ancak ülkenin önünde dört ay var ve YSK’nın gerekli organizasyonu yapması mümkün.

Hal böyleyken, seçimler ertelenebilir diyenler ne demek istiyor ve bu yargılarını anayasanın hangi hükmüne, hangi yasaya, hangi karara dayandırıyor? Söz konusu söylentinin salt anayasa ve yasalarla ilgisi olduğunu zannetmiyorum (Yorumlarıyla yazıya katkıda bulunan meslektaşım, anayasa hukukçusu Didem Yılmaz’a teşekkür ederim).

Sırasıyla:

1.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 87.maddesinin üst başlığı, ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev ve yetkileri’ başlığını taşır, madde parlamentonun görev ve yetkilerini ‘genel’ olarak sıralar. Bunlardan biri ‘savaş ilanına karar vermek’tir. Hüküm şöyle biter: “Ve Anayasa’nın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir.”

Demek ki TBMM’nin yetkileri bu madde ve anayasanın diğer maddelerinde sayılarak tüketilmiştir. TBMM’ye anayasa dışında bir metinle yetki ve görev vermek mümkün değil.

2.Anayasa’nın 78.maddesi, ‘Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler’ başlığını taşır. Maddenin ilk fıkrası şöyle: “Savaş sebebiyle seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.” İkinci fıkra: “Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.”

Görüldüğü üzere Türkiye’de seçimlerin geri bırakılması/ertelenmesi ancak ‘savaş sebebiyle’ mümkün. Burada hukuka uygun ilan edilmiş bir ‘savaş hali‘nden söz ediliyor. Üstelik, her ‘savaş durumunda’ da bir erteleme şart değil. Ülkenin içinde bulunduğu savaşın, seçimlerin yapılmasını imkansızlaştırması gerek. Savaş halinin bir seçimin yapılmasını imkânsız hale getirip getirmediğine karar verecek organ, TBMM.

Türkiye bir savaşta olmadığına göre seçim ertelenemez. Kuşkusuz anayasa değişikliği yapılabilir, bu ayrı bir konu.

3.Anayasa savaş diyor diye bir seçim yalnızca savaş durumunda mı ertelenir?

Bu soruyu yöneltenler, anladığım kadarıyla AYM’nin 2012’deki bir kararına bakıyor, bir başka deyişle, bu karara tutunmak istiyor. Oysa söz konusu karardan bugün yaşananlarla ilgili ‘kullanışlı’ bir sonuç çıkarmak bana kalırsa olanaksız. Karar, 2012’de çıkarılan 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu‘nun (CSK) bazı maddelerinin anayasaya aykırılık iddiasına dair bir AYM kararı. Sizi ayrıntılarda boğma niyetinde değilim, dileyen kararın tümünü okuyabilir, buraya bırakıyorum.

Başvurucular, CSK’nın ‘Seçimin geri bırakılması’ başlıklı beşinci maddesinin anayasaya aykırı olduğunu iddia ediyor ve AYM aykırılık iddiasını-iptal istemini reddediyor. Reddederken yorum yapıyor. Yorumun can alıcı kısmı şurası:  “Anayasa’nın 102. maddesinde savaş sebebiyle seçimlerin ertelenmesine ilişkin bir hüküm yer almamaktaysa da savaş gibi milletin varlığının tehlike altında olduğu bir dönemde serbest seçimlerin yapılması imkânı bulunmasa da her durumda yapılması gerektiği söylenemez. Maddenin son fıkrasında yer alan Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin usûl ve esasların kanunla düzenleneceği hükmüne dayanarak kanun koyucunun Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin diğer hususların yanı sıra savaş gibi bir mücbir sebep nedeniyle seçimin yapılmasına imkân bulunmayan hâllerde seçimin ertelenmesini düzenlemesinde Anayasa’ya aykırı bir yön bulunmamaktadır.”

Kararda (ki artık 102’nci maddenin de yürürlükte olmadığını söylemeli), AYM cumhurbaşkanı seçiminin ‘mücbir sebeplerle’ ertelenebileceği yönünde yorum yapar ve CSK’nın beşinci maddesinin anayasaya aykırılı iddiasıyla iptal istemini reddederken, 2017 değişikliğinin henüz gerçekleşmediğini hatırlatmakta yarar var. 2017 sonrasında anayasanın ‘TBMM’nin ve cumhurbaşkanının seçim dönemi’ başlıklı 77’nci maddesine göre, “Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.”

Görüldüğü üzere AYM kötü bir Türkçeyle bir şeyler söylemeye çalışırken, ‘savaş‘ gibi, ‘mücbir sebep’ gibi, ‘Her durumda yapılması gerektiği söylenemez’ gibi, anayasanın açık hükmü karşısında pek temellendirme gereği duymadığı bazı yargılar ileri sürüyor. Ancak diğer yandan, ‘serbest seçimlerin yapılması imkânı bulunmaması’ koşulunun altını özellikle çiziyor. 

Şimdi bu kararda hikmet arayanlar olsa da AYM’nin vurguladığı ‘serbest seçim yapma ihtimalinin kalmaması’ koşulunun halihazırdaki Türkiye bakımından geçerli olmadığı açık. Allah korusun, diyelim seçime üç-beş gün kala bir felaket yaşansa, artık serbest seçime imkân kalmadığı düşünülebilir ve ‘mücbir sebep’ halini ileri sürmenin daha anlaşılabilir bir gerekçesi olabilirdi. Demek ki birilerinin AYM’nin 2012’deki ifadelerine, seçime dört ay varken sarılmak istemesinin somut ve ikna edici bir dayanağı yok.

Ezcümle, 

yürürlükteki Anayasa ve CSK hükümlerine bakıldığında, halihazırdaki güç koşullar gerekçe gösterilerek milletvekili ve onunla aynı gün yapılması gereken cumhurbaşkanı seçimini ertelemek mümkün değil. Söylentiler bir anayasa tartışmasından çok suyu bulandırma çabasını çağrıştırıyor. Bu kapı açılmamalı.

Kategori:Agora, Vitrin-mobil

Tüm yazılar: Murat Sevinç

SON HABERLER

Yedi üniversiteye rektör ataması

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yedi üniversiteye rektör atadı.

ABD'de 11 mahkum hapishaneden kaçtı

ABD’nin Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki bir hapishaneden 11 mahkum kaçtı.

Ara Güler'in hayatı film oluyor

Fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in hayatı film oluyor.

Sagopa Kajmer ve Ferhat Göçer AKP gençlik kolları etkinliğinde Erdoğan'la buluştu

Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Rapçi Sagopa Kajmer ve şarkıcı Ferhat Göçer, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi. ‘Gençfest’ etkinliğinde bir araya geldi.

İmamoğlu: 15 yılda imardan birilerine sağladığınız rant 85 milyar dolar

Tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un önceki yönetimlerine rakam vererek yüklendi: “Sadece 15 yılda 130 projede kamu alanlarından ve imar hareketliliğinden birilerine sağladığınız rant tam 85 milyar dolar”

'Özgül ağırlık' Bülent Arınç, seçimlerin ertelenmesini istedi
Gökhan Zan, canlı yayında isyan etti: Çöp arar gibi ceset mi arayacağız?

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 754 gündür hapiste

YAZARLAR

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Akif Beki: Özgür Özel'e saldırı ne oldu?

Nuray Sancar: Yerel yönetimlerde seçilmişler ile atanmışlar arasındaki yetki dağılımının atanmışlar lehine düzenlenmesi öngörülüyor

Sultan Uçar: Gençliği, ters kelepçelerle tutuklanırken hukuk fakültelerindeki hocaları neden derin bir sessizliğe gömüldü

Burcu Aydın: Faiz giderlerinde rekor artış

Hakan Okçal: Putin katılsaydı, Trump da İstanbul'a gelir, belki de hızla sonuç alınabilirdi

Esfender Korkmaz: İhtiyaç nedeniyle veya uzun dönemli elde tutmak amacıyla konut almak uygun

Nevşin Mengü: Bu ülkenin seküler demokratları Kürt düşmanı falan değil, manyak nekrofil de değiller

Cem Küçük: Türkiye'de aşırı göçmen var diyenler, gelip Frankfurt'u görsünler

Zülal Kalkandelen: AKP'nin 400'e ulaşana kadar her yolu deneyeceği kesin

Figen Çalıkuşu: Devletle millet de ancak hukuk zemininde barışır

Deniz Kilislioğlu: Rusya ve Ukrayna perşembe bir araya gelemedi ama İstanbul baş döndürücü bir muammaya şahit oldu

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×