Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’u ele geçiren Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) konsolosluk baskınında rehin alınan 49 yurttaşın 52 gün geçmesine karşın kurtarılamaması yakınlarını isyan ettirdi.
Rehine yakınlarından Muammer Taşdelen tepkisini “Artık telefonlara bile doğru düzgün çıkmıyor adamlar. Düşmüşler bir seçim derdine; herkes kendi koltuğunu düşünüyor, hiçbir şey yaptıkları yok” sözleriyle dile getirdi.
IŞİD rehineleri üç gruba ayırdı, canlı kalkan olarak kullanıyor
Zaman Gazetesi’nden Mehmet Güler ve Serkan Sağlam’a konuşan Taşdelen, IŞİD’in rehineleri üç gruba ayırıp farklı bölgelerde canlı kalkan olarak kullandığını söyledi.
En büyük korkularının Musul’daki diğer güçlerin IŞİD’e karşı bir saldırı düzenleme ihtimali olduğunu dile getiren Taşdelen, “Bunun olmayacağının garantisini kim verebilir?” diye sordu.
Dışişleri tüm uyarılara karşın konsolosluğu tahliye etmedi
2 Eylül 2013 ve 24 Mayıs 2014 tarihlerinde Musul’daki Türk Başkonsolosluk aracına saldırı düzenlendiğini hatırlatan Taşdelen, Dışişleri Bakanlığı’na yapılan tüm uyarılara karşın hükümetin konsolosluğu tahliye etmek adına girişimde bulunmadığını savundu.
Haziran ayının başında saldırılar devam ederken Dışişleri Bakanlığı’na konsolosluğun tahliye talebi iletilmiş ancak hükümet yetkilileri herhangi bir karşılık vermemişti.
IŞİD, 2 Haziran’da Musul’u, hemen ardından da orada bulunan Türk Başkonsolosluğu’nu işgal etmiş ve Başkonsolos Öztürk Yılmaz’la birlikte 49 kişiyi rehin almıştı. Rehineler arasında Muammer Taşdelen’in yeğeni 1 yaşındaki Kuzey Deniz Yıldız ve 9 aylık Ela bebek var.