ABD’de onlarca yıl hapis cezasıyla karşı karşıyayken savcıyla anlaşarak ‘sanık’ken ‘tanık’ konumuna geçen Rıza Sarraf ve yakınlarının Türkiye’deki mal varlığına el konulacak.
AA’nın haberine göre İstanbul başsavcılığının terör ve örgütlü suçlar bürosunca Sarraf ve yakınları hakkında soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında şüpheli olarak anılan Sarraf ve yakınlarının mal varlığına el konulması kararı verildi.
Gerekçe ne?
Hürriyet’ten Fırat Alkaç’ın haberine göre başsavcı vekili Hasan Yılmaz, mali suçlarla mücadele şube müdürlüğüne bir yazı göndererek talimat verdi.
Yazıda şöyle dendi: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli Rıza Sarraf hakkında başlatılan soruşturma kapsamında şüphelinin ve irtibatlı olduğu şahısların yazılı ve görsel basından elde edilen bilgilerde Türkiye Cumhuriyet Devletinin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri diğer bir yabancı devlet lehine siyasal ve askeri casusluk maksadı ile temin ettiğine, mal varlığını kaçırma girişiminde bulunduğuna dair bilgilere ulaşıldığından şüpheli Rıza Sarraf ve diğer şüphelilerin, gerek atılı suçu işleyip işlemediği hususunda inceleme yapmak, gerekse mal varlığı değerlerinin işlenen bu suçlardan kaynaklanmış olma ihtimali, mal varlığı değerlerini kaçırmasının önlenebilmesi amacıyla atılı suçun işlendiğine dair bulgu ve emarelere ulaşılmış olması, gecikmesinde sakınca bulunan hallerin mevcut olması nedeniyle şüpheli Rıza Sarraf ile çocuğu Alara Sarraf’ın ve belirtilen kişilerin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarına, banka, şirketler ve diğer tüm kurumlar nezdindeki tüm hak ve alacaklarına, şirket hisselerine (tüm mal varlıklarına) el konulmasına karar verilmiştir.”
Mal varlıklarına el konulan isimler arasında Rıza Sarraf ile Ebru Gündeş’in kızı Alara Sarraf ve 21 kişinin ismi geçiyor.
Yeni Akit yazmıştı
Hükümete yakın Yeni Akit’n yazarı Ali Karahasanoğlu, bugünkü yazısında Sarraf’ın Gündeş’in boşanacağı iddiasına dikkat çekerek Sarraf’ın malvarlığına tedbir konulmasını istemişti.
Karahasanoğlu, şunları yazmıştı: “Şarkıcı eşi Ebru Gündeş ile aralarında boşanma davası açıldığı iddiaları da dikkate alınırsa… (Rıza Sarraf’ın) Malvarlığı çarçur edilmeden… Devlet adına, tedbirler konulmalıdır… Yok ‘boşanma’ idi.. Yok ‘çocuğun nafakası’ idi.. Yok ‘ABD’deki yargılamada alınan ceza’ idi.. Derken.. Türkiye’deki malvarlığı yok edilirse.. ABD’deki tiyatro bittiğinde, Rıza elini kolunu sallayarak dünya genelinde dolaşırken.. Buradaki malvarlığının da menfaatlerinden yararlanıyor olur..”
İlk iki günün çarpıcı ifadeleri
Sarraf’ın dünkü en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) belirtmişti.
Davanın tek sanığı eski Halkbank genel müdür yardımcısı Hakan Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf, Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söylemişti.
Sarraf, önceki günkü ilk duruşmada ise eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini anlatmıştı.