Onlarca yıl hapis cezasıyla karşı karşıyayken savcıyla anlaşarak ‘sanık’ken ‘tanık’ konumuna geçen Rıza Sarraf, New York’ta görülen ’Atilla’ya karşı ABD davası’nda ilk kez hakim karşısına çıktı.
Sarraf’ın en dikkat çekici ifadesi, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a ‘en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini’ söylemesiydi.
Diken, davayı izleyen adliye muhabirlerinin tweet’lerinden duruşmayı dakika dakika aktardı.
‘Dolandırıcılığın merkezinde Halkbank vardı’
00:30 Yargıç, bundan böyle Sarraf’ın mahkemeye sivil kıyafetle gelebileceğini söyledi.
00:20 Duruşma bugünlük sona erdi. Yarın devam.
00:05 Savcı: “Halkbank’tan ne kadar para çektiniz?”
Sarraf: “Birkaç milyar?”
Yargıç: “Birkaç milyar ne?”
Sarraf: “Avro.”
23:50 Sarraf: “Bana altın ticaretiyle ilgili gümrükte nasıl yalan beyan vereceğimi bizzat Süleyman Aslan (dönemin Halkbank genel müdürü) ve yardımcısı Hakan Atilla (Aslan’ın yardımcısı) anlattı.”
23:30 Sarraf: “Süleyman Aslan yaptırımları da, hangi işlemlerin yaptırımları ihlal edeceğini de çok iyi biliyordu.”
23:25 Hakim, “Bir saat daha devam, sonra eve gitme vakti” dedi.
23:15 Duruşmaya ara verildi.
23:14 Sarraf, bir keresinde Halkbank’la çalışırken İran Mili Petrol Şirketi’nden doğrudan kendi ticari hesabına para transferi yapıldığını, Aslan’la birlikte bu transferi iptal ettirdiklerini, çünkü bu tür bir transferin yaptırım kapsamında bulunduğunu söyledi.
23:13 Sarraf: “Dolandırıcılığın merkezinde Halkbank vardı.”
23:10 Sarraf, anlatımı sırasında Halkbank’taki paranın Denizbank üzerinden çıkarıldığını da söyledi: “Paralar TL ya da avro olarak Halkbank’tan çekilip Denizbank’a gönderiliyordu.”
Next step is to move money out. How?
In euros or Turkish liras, money would be transferred to DenizBank. Money would be removed from Halkbank.
— Katie Zavadski (@katiezavadski) November 29, 2017
23:00 Sarraf’ın şematik anlatımı sona erdi, yeniden tanık sandalyesine oturdu.
22:55 Savcılık Sarraf’ın çizdiği şemaları kanıt dosyasına ekledi.
22:50 Sarraf, ambargoyu nasıl deldiğini yine şemayla aktarırken bu işlemleri nasıl gizlediklerini de anlattı.
22:45: Sarraf: “Birçok İran şirketi de Halkbank’la iş yapıyor.”
22:40 Duruşmayı izleyen muhabirlerden Adam Klasfeld’in gözlemi: “Sarraf şemayı çizerken rahat ve yetkin görünüyor. Bir federal mahkemede hapishane kıyafeti içinde olmasa şirketinin yönetim kurulu toplantısını yönetiyor sanırsınız.”
22:20 Sarraf’ın anlatımında TÜPRAŞ ve BOTAŞ’ın da adı geçti.
22:17 Sarraf yine şema çezerek İran’a yönelik ambargoyu delmek için neler yaptığını, kimlerle çalıştığını, aracı firma olarak kimleri kullandığını açıkladı.
22:15 Sarraf, altın ticaretinin nasıl yapıldığını bir şema çizerek anlattı.
22:10 Sarraf, İran Milli Petrol Şirketi’yle bağlantılarını anlatıyor. Bu bağlamda bir paravan şirketten bahsediyor.
22:00 Savcı, Çağlayan’ın kardeşine yapılan bir ödemenin banka dekontunu kanıt olarak sunmak istedi. Dekont 2,5 milyon TL’lik. Savunma itiraz etti. Yargıç itirazı reddetti.
21:50 Savcı: “Çağlayan’a ödemeleri nasıl yaptınız?”
Sarraf: “Nakit, değerli eşya ve banka transferi yoluyla.”
Savcı: “Ailesine de mi?”
Sarraf: “Evet efendim.”
21:50 Sarraf tanık sandalyesindeki yerini aldı. İkinci oturum başlamak üzere. Bu sefer ayakları kelepçeli değil.
20:30 İki saatlik oturumun ardından duruşmaya öğle yemeği için ara verildi.
‘Çağlayan’a en az 45 ila 50 milyon avro rüşvet verdim’
20:27 Sarraf: “Halkbank’la iş tutabilmek için benim hesaplarıma göre Çağlayan’a en az 45 ila 50 milyon avro rüşvet verdim. Diğer para birimleriyle verdiklerim ayrı.” (Diken’in notu: Bugünün kuruyla yaklaşık 235 milyon TL’ye yakın)
20:25 Sarraf: “Halkbank benle iş yapmak istemeyince ben de dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a gittim. Çağlayan benden bu işlerden elde edilecek gelirin en az yüzde 50’sini istedi. İlk aşamada kendisine 31 milyon 789 bin avro verdim, 2 milyon 465 bin TL ve 4 milyon 800 bin dolar ödedim. Toplamda 7 milyon dolar verdim.” (Diken’in notu: Bugünün kurlarıyla toplam miktar 200 milyon TL’ye yakın)
Savcı: “Neden Aslan sizi reddedince Çağlayan’a gittiniz?”
Sarraf: “Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi bakanıydı kendisi.”
20:15 Sarraf: “Başta Halkbank benimle çalışmak istemedi. Türkiye’deki şöhretimden ötürü. Genel müdür Süleyman Aslan, ‘Altın ihracatı yapmak için fazla popülersin’ dedi. Çünkü benim karım çok ünlü bir şarkıcıydı. Sürekli göz önünde bulunan biriydim. Yine de bastırdım işi kotarmak için.”
20:10 Sarraf: “Altın ihracatı sistemini Halkbank hesapları üzerinden işletmeyi kuyumcu Ahmet (soyadı anlaşılmadı) önerdi.”
20:05 Sarraf: “Halkbank’la 2012’de çalışmaya başladım. Daha önce temasım olmuştu gerçi.”
20:00 Sarraf: “Aktif Bank direkt İranlılarla çalışıyordu. Beni ortadan kaldırdılar.”
Savcı: “Gelirlerinizin önemli bir bölümü Aktif Bank’tan mı geliyordu?”
Sarraf: “Kesinlikle.”
19:50 Sarraf: “İran Merkez Bankası’yla anlaşma sona erince Bank Mellat’ın sahibi aileyle görüştüm. Hossein Najafzadeh dahil. Ve ABD yaptırımlarını Bank Mellat’la aşmaya başladık.” (Najafzadeh de davanın tutuksuz sanıkları arasında)
19:40 Salondaki Amerikalı adliye muhabirlerinden Pete Brush’a göre Sarraf sakin ama canlı bir anlatımı var. Konuşurken elleri sürekli hareket halinde.
Reza Zarrab seems calm but animated, if that makes sense. When he speaks he frequently waves his hands around https://t.co/GOSTyPOg4U
— Pete Brush (@PeteBrush) November 29, 2017
19:25 Sarraf: “2010 ve 2011’de dönemin İran Merkez Bankası Başkanı Mahmoud Bahmani’yle bir araya geldik. Bankaya nakit aktarımı için fiyatta anlaştık. Daha sonra bu ilişki sona erdi.”
19:23: İran Merkez Bankası’yla temaslarından bahseden Sarraf’a savcı sordu: “Nihayetinde İran Merkez Bankası’na mali hizmet sağlaman için anlaştınız mı?” Sarraf: “Evet efendim.”
‘Egemen Bağış hesap açtırmama yardım etti’
19:13 Sarraf: “Aktif Bank’ın genel müdürüyle görüştükten sonra hesabım açıldı. (Diken’in notu: Aktif Bank, Çalık Grubu’na ait, o dönem Çalık Grubu’nun CEO’su Berat Albayrak’tı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Albayrak şu an enerji bakanı) Hesap açmama eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış yardım etti. Önce 5-10 milyon dolarlık işlemlerle başladım.”
19:13 Sarraf: “Aktif Bank’ta hesap açmaya çalıştım. İlk girişimim başarısız oldu.”
Savcı: “Neden?”
Sarraf: “İlk girişimimde Aktif Bank bana İran’la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin alması gerektiğini söyledi.”
‘Atilla yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı’
19:10 Sarraf: “İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı.”
‘Türkiye’ye iade olmayınca itirafçı olmaya karar verdim’
19:00 Sarraf: “Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim.”
18:55 Sarraf: “Otelde falan kalmıyorum. Kesinlikle hareket özgürlüğüm yok. FBI gözetimindeyim. Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru.”
18:51 Sarraf: “ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek. Savcılıkla işbirliği yapıp suçlarımı kabul etmek hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu.”
‘Üç yükümlülüğüm var’
18:50 Sarraf: “Üç yükümlülüğüm var savcılığa. Gerçekleri söylemek. ABD hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra asla suç işlememek.”
18:45 Sarraf konuşmaya başladı: “Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum.”
18:41 Sarraf’ın yanında tercümanı duruyor. İngilizce mi Türkçe mi konuşacağı belli değil.
Reza Zarrab seems to speak passable English, but he is using a Turkish-language interpreter.
— Pete Brush (@PeteBrush) November 29, 2017
18:40 Sarraf kürsüde yerini alıp yemin etti. Mahkum kıyafeti giymiş. Ayakları kelepçeli. Sakin görünüyor.
Reza Zarrab is sworn in. He is wearing loose-fitting tan prison garb and a long-sleeve grey shirt beneath. Short stubble with standard haircut. He seems calm. sipping water.
— Pete Brush (@PeteBrush) November 29, 2017
18:24 Sarraf mahkeme salonuna gelip yerini aldı. Birazdan ifade vermeye başlaması bekleniyor.
Reza Zarrab is on deck. Will begin testimony shortly
— Pete Brush (@PeteBrush) November 29, 2017
Atilla sahtekarlık, ABD’nin İran’a yaptırımlarını ihlal ve kara para aklayıcılığıyla suçlanıyor.
Ne olmuştu?
Önceki gün davanın tek tutuklu sanığı Atilla olarak açıklanınca, Sarraf’ın itirafçılığı kesinleşmişti.
Dünkü ön duruşmada iddia ve savunma makamları açılış mütalaalarını sunmuştu.
Savcılık, özetle, Sarraf’ın milyarlarca dolarlık uluslararası kara para aklama düzeneklerinin iç yüzünü anlatacağını, bu düzenekleri Atilla’nın kurduğunu, Sarraf, Atilla ve diğer davalıların söz konusu düzenekleri saklamak için ABD yetkililerine yalan söylediğini, Amerikan yönetimini kandırıp yalanlarını da Türk hükümetinin üst düzey üyelerine milyonlarca dolar vererek örtbas ettiğini, bu yetkililer arasında dönemin ekonomi bakanının da (Zafer Çağlayan) bulunduğunu kaydetmişti.
Savunma makamı ise Sarraf’ın hapis yatmamak için yalan söylemeye hazır olduğunu, Atilla’nın hiçbir suça iştirak etmemiş, uluslararası bir entrika, yalan ve yolsuzluk ağına takılmış çalışkan bir devlet memuru ve Sarraf’ın talihsiz ve biçare bir kurbanı olduğunu, milyonlarca dolar rüşvet yemiş patronunun tam aksine (Süleyman Aslan) müvekkilimin bir kuruş rüşvet aldığına dair tek bir delil bulunmadığını, Aslan’ın Sarraf’tan arsızca rüşvet alıp Sarraf’ın maşası haline geldiğini, Sarraf’ın Atilla’ya iftira atarak hapisten çıkış bileti edindiğini, Sarraf’ın eski ekonomi bakanını (Zafer Çağlayan) Çağlayan’ı da rüşvete bağladığını öne sürmüştü.
Sarraf’ın itirafnamesi
Ardından Sarraf’ın 26 Ekim 2017 tarihinde tüm suçlamaları kabul ettiği ortaya çıkmıştı. Nihayet, Sarraf’ın itirafnamesi de açıklanmıştı. Belgede, Sarraf’ın ağzından şu ifadeler yer alıyor: “Suçluluğumu kabul ediyorum, çünkü davayı avukatımla istişare ettikten sonra suçlu olduğuma kanaat getirdim. Suçluluğumu hür irademle ve gönüllü olarak kabul ediyorum. Suçluluğumu kabul etmem için af, daha az ceza ya da benzeri bir vaatte bulunulmadı; herhangi bir zorlama, baskı ya da korkutma da söz konusu değil. İlaç, uyuşturucu ve içki gibi suçluluğumu kabul etmemin sonuçlarını anlamamı etkileyecek bir maddenin etkisi altında değilim.”
Sarraf’a yöneltilen başlıca suçlamalar kara para aklama, dolandırıcılık ve İran’a yaptırım öngören ABD yasasını ihlaldi. Sarraf tüm bu suçlamalardan suçlu bulunması durumunda 75 yıl hapis cezası alabilirdi.
Davada, dokuz sanık bulunuyor. Ancak sadece Sarraf ve Atilla, tutuklu. Diğer sanıklar arasında eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan ve eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan da var.
Sarraf’ın halen hapishanede bulunmadığı biliniyor, ancak nerede tutulduğu meçhul. Tek bilinen FBI gözetiminde bulunduğu.