Kapatılan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının kilit ismi Rıza Sarraf, kamuoyunda kendisinin ‘İranlı reisi’ olarak tanınan ve geçtiğimiz günlerde İran’da yolsuzluk suçundan idam cezasına çarptırılan Babek Zencani’yle hiçbir zaman ortaklık ilişkisinde bulunmadığını açıkladı.
2013 yılından beri yolsuzluk suçlamasıyla yargılanan Zencani, geçtiğimiz günlerde yargılandığı iki kişiyle birlikte idam cezasına çarptırılmıştı.
İranlı işadamı, yargılama sırasında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerdeki şirketler aracılığıyla hükümet adına milyonlarca varil petrol sattığını itiraf etmişti.
İddianamede, Zencani’nin İran devletinden dolandırdığı paranın 2.7 milyar doları bulduğu belirtilmişti.
‘Kirli odaklara hizmet eden zihniyetler, bu yalana sarıldı’
Sarraf, açıklamasında, uzun süredir medyada Zencani’nin ortağı olduğu yönünde asılsız haberler yer aldığını belirterek, “Bu haberlere birçok defalar doğru olmadığı yönünde tepki ve cevap verdiysem de kirli odaklara hizmet eden zihniyetler, bu yalana sarılmaktan vazgeçmediler” ifadesini kullandı.
İran mahkemelerinin, uzun zamandır İran devleti aleyhine işlenen bir suçun soruşturmasını yaptıklarını aktaran Sarraf, “Bu kadar derin ve çok yönlü yapılan bir soruşturmanın sonunda kararını veren İran mahkemeleri, konuyla hiçbir ilgim olmadığını açıkça ortaya koymuş olmasına rağmen, burada, Türkiye’de kirli odaklara hizmet eden bazı kişi ve kurumların ısrarla beni bu soruşturmayla ilişkilendirmeye çalışmalarının hiçbir hukuki, insani ya da mantıklı izahı bulunmamaktadır” dedi.
‘Ülkeme yararlı bir vatandaş olarak yaşamaya ve çalışmaya devam ediyorum’
Sarraf, şöyle devam etti: “Babek Zencani, hiçbir zaman benim ortağım olmadı ve ben İran devletinin parası ile ticaret yapmadım. İran devleti tarafından şahsıma yöneltilen bir suçlama olmadığı gibi hakkımda açılmış, devam eden ya da sonuçlanmış bir soruşturma da bulunmamaktadır. Bununla da yetinmeyen aynı kirli zihniyet, bugün mal varlığımı satışa çıkardığım yönünde haberleri bazı internet siteleri aracılığıyla yayınlamaya başladı. Yine bu yalan haberin temelinde de beni, hiç ilgim olmayan bir suçla ve soruşturmayla ilişkilendirme gayesi bulunmaktadır.
Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve ülkeme yararlı bir vatandaş olarak yaşamaya da çalışmaya da devam ediyorum. Ailem, sahip olduğum varlıklarım ve yatırımlarımla Türkiye’deyim. Siyasi başarısızlıklarının faturasını bana kesmeye çabalayanlar, bana hakaret ederek rating, tiraj toplamaya uğraşanlar, hakkımda asılsız haber yaparak gündem değiştirmeye çalışanlar; sizlerle bağımsız Türk mahkemeleri huzurunda hesaplaşmaktan asla vazgeçmeyeceğim.”
İranlı komisyon üyesi: İkisi ayrı düşünülemez
Zencani’nin dosyasını inceleyen İran Meclisi Yolsuzluk Komisyonu üyesi Emir Abbas Sultani, Zencani’nin şu anda kayıtlı hiç mal varlığının olmadığını söyleyerek, “Zarrab ve Zencani birbirinden ayrı düşünülemez. Birlikte iş yaptılar ve benim elimdeki verilere göre Zencani’nin İran’ın peşinde olduğu o kayıp malvarlığının bir kısmı Zarrab’ın elinde” demişti.
Sarraf-Zencani sırrını çözen müfettiş hakkında inceleme başlatılmıştı
Sarraf’ın sahibi olduğu şirketlerin Zencani’nin şirketlerine hem para, hem de altın aktardığını ortaya çıkaran bir rapor hazırlayan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz hakkında bakanlık tarafından inceleme başlatılmıştı.
Eryılmaz’ın hazırladığı raporda, Sarraf ile Zencani arasındaki para ve altın transferi örnekleriyle anlatılmıştı. Sarraf’a ait Ravanda Ltd’nin Zencani’ye ait SCT CO/SCT Banker isimli şirketlere 2012 yılı içinde tam 942 kilogram altın ihracatı yaptığına dikkat çekilmişti.