Diyarbakır’daki Nevruz programına katılan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Nevruz’a merhaba, AKP-MHP iktidarına da elveda” dedi.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre, Sancar şöyle konuştu:
*Bu Nevruz’u büyük depremin yarattığı felaketin gölgesinde karşılıyoruz. Acımız büyük, yasımız var ama öfkemiz de var. Biz bu öfkeyi mücadeleye, mücadeleyi de yeni yaşamı inşa etme iradesine çevireceğiz. Bu büyük depremin büyük felakete dönüşmesinin sorumlusu AKP-MHP iktidarıdır.
*Bu iktidar talan politikalarıyla, rant ekonomisiyle, yandaşlara peşkeş çektiği kaynaklarla ülkeyi yıkıma sürüklemiştir. Depremi de felakete dönüştüren budur. Bu iktidar bir felaket iktidarıdır. Bu iktidarın adını açık koyalım. Yıkım, kan, talan ve felaket iktidarıdır. Şimdi bu iktidardan kurtulma zamanıdır. Bu Nevruz meydanlarda bu sesi ve iradeyi en güçlü şekilde yansıtıyor. Evet, bu felaket iktidarını mutlaka göndereceğiz.
*Bizler Nevruz’a merhaba derken, savaş politikalarına da hayır diyoruz. Sömürüye, talana yalana hayır diyoruz. Yeni bir ülke yeni bir yaşam kurmayı savunuyoruz. O nedenle Nevruz’a merhaba, AKP-MHP iktidarına da elveda. Hep birlikte göndereceğiz onları.
‘Kürt halkının kaderini belirleme dönemi’

Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden HDP’li Ahmet Türk de şunları dedi:
*Kürt halkına sesleniyorum. Faşizme karşı mücadele ediyoruz. Bugün Kürt halkına düşmanlık eden bu iktidara karşı eğer hala sessiz kalıyorsanız, bu büyük bir ahlaksızlık olur.
*Yeni bir sistemin inşası için yeni bir dönem var. Bu iktidarın yarattığı kaosu ortadan kaldırmak için mücadeleyi büyütmek gerekiyor. Bu Nevruz, bu dönem, sayın Öcalan’ın özgürleşme dönemidir. Bunun için mücadele etmek zorundayız. Eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, bu iktidarın Kürt düşmanlığından dolayı bugün zindanlarda.
*Biz bunlara karşı birliğimizi güçlü hale getiremezsek, eğer bunun hesabını sormazsak, yazıklar olsun bize. Demokratik cumhuriyetin inşası için bugün Kürt halkı önemli bir mücadele yürütüyor. 24 yıldır zindan esaretine son vermeliyiz. Bu dönem özgürleşme günü olacaktır. Kürt halkının kendi kaderini belirleme dönemi olacaktır.