HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Devletin içindeki belirli güçler, kaos planlarıyla seçim sürecini ve siyaseti de dizayn etmeyi mutlaka planlıyorlardır” dedi.

İstanbul’un en işlek semtlerinden Taksim’deki İstiklal Caddesi’nde pazar (13 Kasım) bomba patlatılması sonucunda altı kişi hayatını kaybetmiş, 81 kişi de yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırıyı PKK’nın düzenlediğini iddia edip ABD’yi suçlamıştı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamasında da zanlının ‘PKK tarafından özel yetiştirilmiş bir istihbarat elemanı’ olduğu belirtilmişti. PKK’ysa saldırıyla ilgisinin olmadığını açıklamıştı.
Bombalı saldırının planlayıcısı olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Ammar Jarkas’ın İstanbul’da 2020’de bir araba kiralama şirketi kurduğu ortaya çıkmıştı. Elbeşir’in savcılık ifadesinde “Çantada bomba olduğunu bilmiyordum. Beni kardeşlerimle tehdit ettiler” dediği öğrenilmişti.
Elbeşir ve Jarkas’ın aralarında bulunduğu 17 kişi 18 Kasım’da tutuklanmıştı.
‘Orada vahşi bir katliam yaşandı’
HDP’nin Ağrı 4’üncü Olağan İl Kongresi’nde konuşan Sancar, şunları söyledi:
* Her zaman söylüyoruz, Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor. Geçen yıldan beri tekrar tekrar vurguluyoruz. Bu yıl final yılıdır. 2023’ün en geç haziran ayında seçimler yapılacak ve bu seçimler Türkiye tarihinin en önemli seçimi olacak. Biz de bunun farkındayız. Evet, seçimler siyasal mücadelenin önemli bir parçasıdır ama toplumsal mücadeleyi görmeden sadece seçimlere bakarak başarıya ulaşabileceğimizi elbette düşünmüyoruz. Lakin bu seçimler farklı. Bu seçimler gerçekten de toplumsal mücadele ile siyasal mücadelenin en sıkı bir biçimde iç içe geçtiği bir dönemeçte.
* O nedenle her gün seçimleri konuşuyoruz. Bu iktidar seçimlere giderken pek çok manevra yapacak. Bizler bunu aylardır dile getiriyoruz. Kaos planları da yapacaklardır. En azından bu iktidarın içindeki belirli odaklar yapacaktır. Devletin içindeki belirli güçler, kaos planlarıyla seçim sürecini ve siyaseti de dizayn etmeyi mutlaka planlıyorlardır. Bunları mutlaka her seferinde bilmemiz ve görmemiz, yolumuzu yürürken tedbir almamız gerekiyor. Taksim’de geçen hafta bir bombalı saldırı gerçekleşti, orada vahşi bir katliam yaşandı. Altı insanımız hayatını kaybetti, 81 insanımız yaralandı. Altısının tedavisi sürüyor.
‘Önce sansürü devreye soktular, gerçeğin halka ulaşmasını engellemeye çalıştılar‘
* Öncelikle orada hayatını kaybeden bütün insanlara Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyorum. Yaralıların da bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz. Bu tür olaylara yönelik tavrımız nettir, ikirciksizdir. Bizler bu saldırıyı vahşet olarak tanımlıyoruz, insanlığa karşı suç olarak görüyoruz. Her zaman da tutumumuz böyle olmuştur.
* Şimdi de böyledir, gelecekte de böyle olacaktır. Bu katliamdan kim fayda umuyorsa, ona karşı mücadelede tavizsiz olacağız. Patlama olduğu andan itibaren bu iktidarın yaptıklarını da hepimiz görüyoruz. Önce karartma uyguladılar, sansürü devreye soktular. İnternette bant daraltma yöntemiyle gerçeğin halka ulaşmasını engellemeye çalıştılar. Neden, neyi gizlemeye çalışıyorsunuz? İlk andan itibaren gizlemeye çalıştılar. Sonra da ortalığı bulandırmak için sürekli yeni senaryolar ortaya attılar.
‘Bütün bu yapılanlar suçluluk telaşının birer delilidir‘
* Biz bu yöntemi de tanıyoruz, biliyoruz. Bütün bu yapılanlar suçluluk telaşının birer delilidir. En başta, İçişleri Bakanı demeyeceğim kendisine, Suç İşleri Bakanının ortalığı bulandırma çabası bir suçlunun telaşı, bir hesap verme paniğinin yansımasıdır. Neden bu kadar karanlık yaratıyorsunuz, neden bu kadar çarpıtma yöntemine başvuruyorsunuz? Çünkü halklar da görüyor, Türkiye toplumu da görüyor burada karanlık hesaplar var.
* Bu hesaplar iktidarın içindeki güçlerle bağlantılıdır. Biz bu vahşi saldırının kimler tarafından gerçekleştirildiğini araştırma konusunun ısrarlı takipçisi olacağız. Hakikatin ortaya çıkarılmasını ısrarla talep edeceğiz. Bu yolda elimizdeki her türlü çabayı sarf edeceğiz. Bu yolla, bu yöntemle, kanla, vahşetle siyaseti ve seçim sürecini dizayn etme oyunlarını mutlaka boşa çıkaracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.