KAAN SEZYUM
Bu hafta da yaman geçti. Reza’nın Amerika’dan gelen paketlenme haberi, Ensar Vakfı’ndaki taciz haberleri, Akit’in sahte belgeleri, 1’e 10 koyan terörle mücadele teknikleri filan derken bu hafta da geçti…
Mutluluğun yalan haberini yapabilir misin?
Bu haftanın teması yalan haber olmalıydı. Yeni Akit sağ olsun güzel bir sunumla ve halıcı İngilizcesiyle nefis bir sahte belge hazırladı. Let’s talk about İNİSİASYON… Yani gün geldi peçetelere “Rıza’nın borcu yoktur” bile yazıldıuğı için Yeni Akit, en azından emeği yüzünden saygıyı hak ediyor. (etmedi)
Çapsızlık notu: 10/10
Paralel Fotoşop
Reza Zarrab’ı tutuklayan savcının Kimse Yok Mu Derneği’nden plaket aldığıyla ilgili fotoğraf da montaj çıktı. Palavradan montaj haberi yapan Sabah Gazetesi, daha sonra bu yalan haberini kaldırmak zorunda kaldı… Gazeteler artık bu yalan haberlerini kaldırmak zorunda kalmasın. Sabah Gazetesi’ni neden zor durumda bırakıyoruz anlamış değilim…
Çapsızlık notu: 8/10
Unutmadık…
ATV Avrupa/Avrupa’da Gündem Programı sunucusu, Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur da fotoşop haber üzerine şöyle bir tivit atmıştı. Neyse ki tivit silme teknolojisi günümüzde çok gelişti… Neyse ki Fuat Bey’in hasabına göz atarsanız Zerrap’ı paketleyen savcının aslında paralelci olduğuna dair envai çeşit kanıt, bilgi ve doküman var. (Fotoşop olan haric)
Vergi indirimi lazımsa…
Düzenli çalışıyor ve devlete verginizi tıkır tıkır ödüyor musunuz? Sizden adam olmaz demek ki… Bakın devlete boru gibi borcu olup da ödemeyen, sonrasında da indirime giren markalardan birkaçı… Milletin orasına orasına koyacağını söyleyen Cengiz İnşaat’a yapılan indirim içlerinizi ısıtmadıysa sizin için yapacak bir şeyim yok. 422 milyon lirayı sıfırlamak kolay değil diye düşünüyorsanız, listeye bir kez daha bakarsınız.
Sansür var mı?
Belçika’daki patlamadan sonra en sevdiğim şey aslında bizim dış işleri bakanlığın havalara girip Türk vatandaşlara “Belçika’ya gitmeyin” uyarısı yapması oldu… Hep bizim ülkemiz mi güvensiz olacak, hep bizim sokaklarımızda mı başka konsoloslukların uyarıları yankılanacak? Şimdi Belçika düşünsün…
Bu arada Belçika’da yayın yasağı olmamasına rağmen ısrarla “Basın yasağı var bakın hele” diye tivit atanlar da ayrı bir güzellikti.
Orta kapıya doğru ilerleyelim
Amerika’da tutuklanan adamlara sevinenler için şu kamyon yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkesindeki adaletten değil de Amerika’daki tanımadığı bilmediği bilmediği adaletten içinde umut uyananların durumu aynı bu kamyonun arkasındaki yazılar gibi.
Bekarlara müjdeli haber
Sağda solda artık neredeyse bir ortadoğu ülkesi gibiymişcesine yaşanan patlamalar sonrası siyasilerden Allah razı olsun. Bakın Devlet Bahçeli, “İnadına AVM’lere gidelim” çağrısı yaptı. Terörü AVM’de bitirmek bu güne kadar hiç düşününlmemiş bir yöntemdi. Kendilerini tebrik ediyorum. Siz de inadına AVM’ye gidin, terör kurusun.
Pis fakirler, zenginlik görün
Ali Ağaoğlu bu hafta İstiklal Caddesi’ne 15 yıl sonra giderek, patlamanın olduğu yere fakirler gibi karanfil bırakmadı, tabii ki zenginler gibi gül bıraktı. Bence Ağaoğlu, İstiklal’e hazır gitmişken patlamanın gerçekleştiği yere Bentley kapısı bıraksaydı. Elalem zenginlik görseydi. Ya bu arada “Ortanca hanım” tanımını da sayesinde öğrendim…
Bir milyon dolar farkla büyük hanıma terfi etmek ister misiniz?
Barış mı? Yok almayayım
Ülkedeki son durum bu. IŞID’la bağlantınız olup cihad çağrısı yapmanız kimi zaman akademisyen olup barış çağrısı yapmanızdan daha iyi olabiliyor. Ülkenin ve adalet sisteminin akıl hastası haline gelmiş hali hepimize hayırlı olsun. Çocuklarınızı ahlaksız ve radikal yetiştirin ki büyüdüklerinde başları ağrımasın.
Barış isteyip hapise girebileceğiniz nefis bir fırsatlar ülkesi olmanın haklı gururuyla yaşamak her Türk vatandaşı için bir ayrıcalık.
Hesap kitap işi bunlar
Barışa böyle böyle gideceğiz işte. 1 şehit verdik mi 10 kelle koparacağız. 1 koyup 10 alacağız ve barışa kavuşacağız… Tabii ki insanları sayı olarak görmesek daha iyiydi ama kısmet o da bize denk geldi.
Kuzenim yazmış!
Geçtiğimiz yolsuzluk operasyonlarında daha ilk başta mevzuyu “Ya benim yaptığım her şeyin üzerinde başbakanın imzası var” dedikten sonra birden bire çark eden Erdoğan Bayraktar, Rıza’nın Amerika’da tutuklanmasından sonra yine ortaya çıktı… Ben Erdoğan Bayraktar’ın risk yönetimi anlayışını çok seviyorum.
Biraz stres başlayınca hemen eteğindeki taşları dökecek bir karakteri olduğunu hissediyorum.
Özetler
Geçtiğimiz haftanın özeti neredeyse Twitter’daki şu TT listesiydi. Vakıflarda çocuk tacizi olmasına rağmen bunun örtbas edilmesine karşı yabancı dilde yapılan bir etiket (hashtag) çalışması üzerine Miami’de yakalanan ve cari açığımızın büyük bir kısmını kapatan hayırsever Rıza. İşte hayatımız.
Paranın imanı olmaz
Para para dışında kimseye tapmaz. Para getirmeyecekse hiçbir görüşü desteklemez, sadece daha çok kazanmak ister. Bazen paranın hareketlerini takip ederek çıplak gerçeklere ulaşabilirsiniz. Aynı şu güzel grafikte olduğu gibi. Sarraf’ın tutuklanmasının ardından Türkiye üzerinden altın trafiğinin kilit noktalarından Halkbank’ın hisseleri adeta Melih Gökçek’in patlattığı CHP balonları gibi söndü. Bunu da paralel para lobisi yapmış olmalı.