Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırma komisyonu, Giresun’un Eynesil ilçesindeki soruşturmada görev alan kamu görevlilerini, eski belediye başkanını ve ailenin yakınlarını dinledi.

11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı halde bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu tarafından iki rapor hazırlandı. Raporlarda ölümün, genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği, yüksekten düşme ile uyumlu olduğu kaydedildi. Baba Şaban Vatan, intihar ettiği iddia edilen kızının intihar etmediğini, otomobil çarpması sonucu yaşamını yitirdiğini öne sürüyor. Dahası çocuğuna AKP’li Eynesil belediye başkanının yeğeninin kullandığı arabanın çarptığını, AKP İstanbul Miletvekili Nurettin Canikli’nin de devreye girerek kazanın örtbas edildiğini savunuyor.
Komisyon, üçüncü toplantısında, Giresun’un Eynesil ilçesinde gerçekleştirdiği geziyi gözden geçirdi. Komisyon, ayrıca Rabia Naz Vatan’ın ölümüyle ilgili soruşturmada görev alan kamu görevlilerini, eski belediye başkanını ve Vatan’ın yakınlarını dinledi.
Polis memuru Kutlay Sevinç, Rabia Naz Vatan’ın günlüklerine rastlamadığını, bilgisayarına baktığını, akıllarına önce Mavi Balina geldiğini, ancak bir şey bulamadıklarını söyledi. Sevinç, birkaç ay sonra tayininin çıktığını, soruşturmayla ilgili eleştiriler getirdiğini ve hakkında da soruşturma açıldığını söyledi.
Rabia Naz Vatan’ın ölümüyle ilgili hakkında niye soruşturma açıldığının gerekçesini bilmediğini aktaran Sevinç, üstlerinden de öğrenemediğini söyledi: “Bu olayda biz suçlu muyuz? Suçluysak biz niye burada duruyoruz hâlâ? Bana ‘kınama’ cezası veremezsiniz, çok hafif, güldürücü, komik, aşağılayıcı bir ceza. Ya ihraçtır, devamında da hapis cezasıdır eğer varsa benim suçum.”
Sevinç, evde inceleme yaparken birilerinin “Çanta burada” dediğini duyduğunu; ancak Rabia Naz Vatan’ın çantasını kimin aldığını, çantaya ne olduğunu bilmediğini aktardı.
Polis başmüfettişi Davut Karakülah da ‘ihmal’ gerekçesiyle üç arkadaşına ‘kınama’ cezası verildiğini belirterek şunları söyledi: “Tam bilmemekle beraber dışarıdan edindiğim bilgi ‘görevi ihmal’den iki veya üç arkadaşa ‘kınama’ cezası verildi. İlk görev yerinde emniyet şeridi almamak veya o çantayı bulmakta gösterdikleri ihmal gibi, tam net bilmemekle beraber; ama Başkanlığımız uygun görürse resmî bir yazıyla daha önceki evveliyatını alabiliriz.”
Polis memuru: Şaban Vatan ‘Anten direğinin üzerine çıktı, karate hareketi yapıyordu’ dedi
Polis memuru Ruhi Kalkan şunları anlattı: “Bize trafik kazası olarak ihbar edildi; ancak olay yerindeki mevcut şeyler trafik kazası emaresi olmadığı için biz ‘Başka bir yerde olabilir, getirilebilir’ düşüncesiyle hareket ettik” bilgisini verdi. Komisyon üyelerinin, Rabia Naz’ın ölümüyle ilgili “Bu olayı önce ‘trafik kazası’, sonra ‘düşme’, sabah 6’dan sonra da ‘şüpheli ölüm’ diye söylemişsiniz doğru mu?” demesi üzerine Kalkan, “İlk önce Şaban Vatan, ‘Anten direğinin üzerine çıktı, karate hareketi yaparken, bunları yapıyordu, burada dengesini kaybetmiş düşmüş olabilir’ gibisinden anlattı. Ben kafayı taktım, defalarca olay yerine gidip geliyorum. Kan izi, başka bir şey arıyorum. Çünkü her iki yerde de kan izi bulamamak beni çıldırttı. Benim düşüncem bulunduğu yere düşmüşse, oraya düşmedi, atladı. Kendisi istemediği müddetçe düşmez. Binayı gördüyseniz, bina Ören yolundan görülen bir yer, orada öyle bir saldırıya uğrasa bağırır. Ben olsam bağırırım, atmam kendimi aşağıya. Bu yüzden Rabia Naz’ın ölümünün şüpheli olduğunu düşünüyorum.”
Eski belediye başkanı: Şaban Vatan önce ‘Düştü, intihar etti’ dedi
Komisyona bilgi veren eski Eynesil belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu ise Rabia Naz Vatan’ın ölüm haberini alır almaz hastaneye gittiğini söyleyerek, “O süreçte baba Şaban ile görüştük, defnine varana kadar da yanındaydık. Baba Şaban önce ‘Düştü, intihar etti’ şeklinde cümleler kullandı. Bir ay sonra ‘Benim kızıma araba çarptı’ dedi. Önce ‘Beton arabası, mikser çarptı’ dedi. Sonra ‘Siyah bir hafif ticari araç’ dedi” diye konuştu.
Komisyon üyelerinden Jale Nur Süllü, Somuncuoğlu’na, Rabia Naz Vatan’ın ölümünden sonra üç oğlundan birisini evlendirip yurt dışına göndermesini sordu. Somuncuoğlu, “Olayla ne alakası var, onu anlayamadım” diye yanıt verdi.
Eski bedeyi başkanı, Rabia Naz’ın öldüğü gün hastanede müdahale odasında olduğu iddiasıyla ilgili de “Tanıkların öyle ifadeleri varsa ispatlasınlar. Orada kamera var, başhekim var, doktor var. Varsa, söylesinler, kaydı vardır” dedi.
Somuncuoğlu, komisyon üyelerinin kendisi ve ailesiyle ilgili, tanıkların ifadelerini hatırlatmaları üzerine, “Rabia Naz’ın ölümü ile ilgili hiçbir ilgimiz yok. 23 kişiyi daha önce suçladılar, 24’üncü kişi benim” dedi.
Komisyona davet edilen eski belediye başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu ise Rabia Naz’ı ölmeden önce gördüğünü söyleyerek şöyle konuştu: “Ören yolu dediğimiz mevkide ağzında bir elinde dondurma vardı, bir elinde de poşet vardı nazar boncuklu. Biz ailecek görüştüğümüz için, Şaban Vatan’la olsun, Muhammet Vatan’la olsun, ailecek görüşüyorduk; onlar bize gelir, biz onlara gideriz. Durdum yanında, takıldım hatta ‘Naz, o dondurmayı bana ver, ben yiyeyim, sıcakladım’ dedim. O da ‘Yok ağabey’ dedi, ben dereye devam ettim” dedi. Komisyon üyelerinin, “Siz Rabia Naz’ı dondurma yerken gördüğünüzü hatta inip yanaklarını sıktığınızı, şakalaştığınızı ifade etmişsiniz” demesi üzerine, Mehmet Ali Somuncuoğlu, “Yanaklarını sıkmadım. Arabanın sağ camını indirdim, şakalaştık, o kadar.”
Rabia Naz Vatan’ın akrabası Güler Vatan da şu bilgileri verdi: “‘Naz burada yatıyor’ dediler. Sonra aşağıya indim, baktım, yatıyor. Bağırmaya başladım, o benim sesimi duyduğunda başladı hareket etmeye, ellerini sıkıp ‘beni kurtar cici anne’ der gibi böyle kafasını salladı, ses çıkarmaya başladı. Yüzüne falan dokundum, baktım ayak falan kötü, sonra bağırmaya başladım ‘ambulansı arayın’ diye. Düşme sesi duymadım. Burada bir-iki ay önce de bir trafik kazası olmuştu, orada çocuğa çarpıp araba kaçmış gitmişti, 20 yaşındaki delikanlıya.”
Güler Vatan, Naz’ın çok farklı bir çocuk olduğunu belirterek, “Annesi cenazede ‘Kızım ben sana bağırdım da mı sen kendini attın?’ diye cümle kullanmış. Şaban da ‘Ben çözdüm, tekvando hareketi yaparken bir gün önce izin aldı, oraya çıktı; çünkü herkesten önde lider ruhluydu kızımız, herkesten önde olacaktı’ dedi bize 1 ay boyunca” ifadelerini kullandı.