Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, çocuklarda görülen corona virüsü vakalarının klinik tablolarında farklılıklar olduğunun altını çizerek ”Aileler, burnu akan bir çocuğu corona virüs olabilir diye düşünmeleri lazım” dedi.
Türkiye’de 1 Temmuz itibariyle çoğu kısıtlamanın kaldırılmasının ardından vaka sayıları ve ölümler artışta. Bir buçuk senenin ardından yüz yüze eğitimle açılan okullar konusunda ise endişe hakim. Uzmanlar yüz yüze eğitim hazırlıkları için geç kalındığını savunuyor. 12 yaş üstü çocuklara aşı daha dört gün önce açıldı. 15 yaş üstü çocuklar ise 18 Ağustos’ta aşılanmaya başlamıştı.
Hafta başında yayınlanan genelgede bir sınıfta öğrencilerden herhangi birine Covid-19 pozitif tanısı konması durumunda öğrencilerin izlemeye alınacağı ve okula devam edeceği bildirilmişti. Buna göre aynı durumda, öğretmenler de izlemeye alınacak ve eğitim vermeye devam edecek. Aynı sınıfta 10 gün içinde ikinci kez vaka çıktığında sınıf öğrencilerinin tamamı, yakın temaslı olarak kabul edilecek. Bu öğrenciler, eve gönderilecek ve 14 gün boyunca takibe alınacak.
Konuyla ilgili Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ceyhan, DHA’ya yaptığı değerlendirmede, vakaların büyük çoğunluğunda virüsün belirti göstermeden hastalık yaptığını belirtti: “Bu sadece çocuklara özgü değil, yetişkinler de öyle. Açıkçası, yetişkinlerde yüzde 85’i, çocuklarda yüzde 90’ı belirtisiz geçiriyor. Bu bir taraftan iyi bir şey ama bir taraftan da tanı koymayınca tedbir almayı zorlaştıran bir olay. Çünkü düşman nerede bilmiyorsunuz. Bir otobüse biniyorsunuz, orada virüs pozitif biri oluyor; ama o insan farkında değil. Ateşi yok, şikayeti yok, maskesini de doğru düzgün takmıyor, bütün otobüsü enfekte ediyor. Bu tamamen corona virüse özel bir durum. Gripte böyle bir durum yoktur, gripte virüsü alanın belirtileri olur, SARS’ta da belirtisiz virüs pozitifler yoktu. Corona virüste maalesef bu daha zor. Düşman var etrafınızda, siz bunun sadece 10 kişiden birini görebiliyorsunuz. Dolayısıyla mücadele etmek hiç kolay değil. Bu yüzden de tedbirler daha çok alınmalı, ‘aşı bu işi halledecek’ diye yanlış bir öngörüde bulunulmamalı. Aşılar en etkili koruma yöntemi; ama aşı etkisini toplumda yüzde 80 aşılama olunca gösterir. Kısa süre içinde vakaları azaltmanın tek yolu alınacak tedbirler ve kısıtlamalardır.”
Çocuklarda farklılık
Prof. Dr. Ceyhan, çocuklarda klinik seyirde farklılıklar görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti: “Alfa varyantından daha farklı geliyor. Delta varyantı, çok belirgin olmayan, soğuk algınlığı tablosu ile geliyor. Örneğin çocuk ateşi bile yok, sadece biraz öksürüyor, hapşırıyor, test yapıyorsunuz pozitif çıkıyor. Eskiden ateşin, baş, vücut ağrısının, tat alma duyusunun bozukluğunun ön planda olduğu bir tablo varken, şimdi daha çok bir soğuk algınlığı tablosu ön planda. Bu da Delta varyantının klinikte yaptığı bir değişiklik. Aileler, burnu akan bir çocuğu corona virüs olmayabilir, şu anda burun akıntısı yapan diğer virüsler de artmaya başladı; ama teorik olarak ‘bu çocukta corona virüs olabilir’ diye düşünmeleri lazım. Emin olana kadar okula göndermemeleri lazım, bir sağlık merkezinde karar verilmesi lazım”.