Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in öldürülmesine ilişkin davanın üçüncü duruşmasında mahkeme heyeti, sanıklardan Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına, kardeşi Mertcan Avcı’nın ise yurt dışı yasağıyla tahliyesine karar verdi.
Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Gültekin’i ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek’ suçundan Cemal Metin Avcı’nın ağırlaştırılmış müebbet, Mertcan Avcı’nın ‘yardım ve yataklık’ suçundan beş yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı dava bugün görüldü.
‘Reddi hakim talebi reddedildi’
Davanın başlamasına kısa bir süre kala Pınar Gültekin’in ailesi ve avukat Rezan Epözdemir, Muğla Adalet Sarayı’na geldi. Duruşmadan önce açıklama yapan ailenin avukatı Epözdemir, reddi hakim taleplerinin kabul edilmediğini söyledi.
‘Bundan sonra adalet beklemiyoruz’
Epözdemir şunları aktardı: “Mahkemenin dağıttığı adaletten şüphelerimiz vardı ve reddi hakim talebinde bulunmuştuk. Ancak bu talebimiz, kabul edilmedi. Diri diri yakılmış, sonrasında beton dökülmüş, deliller karartılmış, organize bir cinayet var. Fakat mahkeme heyeti vahşice cinayet işleyenleri değil de Pınar Gültekin’i yargılamaya çalışıyor. Sanki bu cinayeti, meşrulaştırma çabaları var. Bu mahkeme, bize göre değil, adil de görünmüyor. Haksız tahrik indirimi uygulamak için üst düzeyde bir çaba görüyoruz.
Bundan sonra da adalet beklemiyoruz. ABD’ye müzekkere yazıp Pınar’ın telefonundaki bilgileri istemenin ne anlamı var? Cemal Metin Avcı’nın ifadeleri hep birbiriyle çelişti. Haksız tahrik indirimi için her şey ezberletilmiş. Bugün Cemal Metin Avcı’nın eşi ile Mertcan Avcı’nın sevgilisi dinlenecek. Soruşturmada ortada olmayan bir anda ortaya çıkan tanıklar var. Pınar Gültekin’in cesedi yandığı için Adli Tıp’tan gelen raporda kesin ölüm sebebi bilinemediği belirtiliyor. Buna rağmen mahkeme üst kuruldan rapor istedi. Biz bunun da olumlu geleceğini düşünmüyoruz. ABD’ye yazılan müzekkere de bu davayı sürüncemede bırakacaktır. Zaten cevap da verilmez. Bunun geri alınmasını, bu celse de talep edeceğiz. Yoksa biz buraya daha çok gelir gideriz.”
‘Bağ evinde iyi bir temizlik yapıldığını fark ettim‘
Duruşmada tanık olarak dinlenen Cemal Avcı’nın boşanma aşamasındaki eşi Eda Avcı, olayı jandarma kayınpederini telefonla arayınca öğrendiğini söyledi.
Sonraki pazartesi günü avukatın, ‘eşinin bir kızla ilişkisi olduğunu’ söylemesi üzerine bağ evine gittiğini anlatan Avcı, ortamın çok temiz olmasının dikkatini çektiğini belirtti.
Eda Avcı, şunları söyledi: “Bağ evinde iyi bir temizlik yapıldığını fark ettim. Avukat bana eşimin bir kızla ilişkisini olduğunu, kızın kayıp olduğunu ve ifadeye çağrıldığını söyledi. İlk önce cinayetten bahsetmediler. Daha sonra öğrendim. böyle bir şey yapmış olabilir mi diye sürekli konuştuk.”
Eda Avcı, Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir’in, neden bağ evine gittiğine ilişkin sorusu üzerine şu yanıtı verdi: “Biz bağ evine sürekli gidiyoruz. Bağ evine kayınvalidem, kayınpederim ve eşimin ortağıyla gittim. Orada da yaklaşık 20 dakika bulundum. Sosyal medyada sürekli kızın fotoğrafı paylaşılıyordu. İlişkisini öğrendim, kız kayıptı ve ‘Cemal öldürdü mü acaba’ diye ve olmuşsa bu olay bağ evinde olmuştur diye bağ evine gece gittim. Aldatılan kişi olarak bağ evinde olabileceklerini düşündüm ve oraya gittim.”
‘Sakin ve durgundu’
Avcı, Epözdemir’in, “Cinayet sonrası bir anormallik sezdiniz mi” sorusunu, “Çok sakindir normalde ama daha da sakin ve durgundu. Yemek yemedi. Sordum ,’Bir şey yok’ dedi ama ben bir şey olduğunu anladım” diyerek yanıtladı.
Sanıklardan Mertcan Avcı’nın kız arkadaşı Bensu Cantekin de olayla ilgili fazla bir bilgisinin olmadığını, Mertcan Avcı’nın hareketlerinde de bir anormallik görmediğini ifade etti.
Mertcan Avcı’nın ağabeyiyle çok yakın olmadığını savunan Cantekin, şunları söyledi: “Ona yardım ederdi sadece. Bağ evine arada içki götürürdü. Olayı Mertcan kendi söyledi, abisinin alındığını söyledi. Pınar Gültekin’in kaybolmasıyla ilgili gözaltına alındığını söyledi. Olayın geniş içeriğini ise daha sonra basından öğrendim.”
Mertcan Avcı da pazartesi sabahı iki polisin iş yerine gittiğini, güvenlik kamerası görüntülerine bakmak istediklerini belirtti.
Polise, “Ne oldu” diye sorduklarında, ağabeyinin Pınar Gültekin’in kaybolmasıyla ilgili gözaltına alındığını söylediğini ifade eden Avcı, olayı ilk kez o zaman öğrendiklerini öne sürdü.
“O zaman benim psikolojim çok kötü oldu, bana ve babama sorular sordular. Pınar Gültekin’in kaybolmasıyla ilgili en son ağabeyimle görüştüğünü söylediler. Olayı o zaman öğrendim” diyen Avcı, mahkeme başkanının, “Daha önceki ifadelerinde bunları neden söylemedin” sorusu üzerine, “Ben söylediğimi hatırlıyorum” karşılığını verdi.
‘Daha itiraf etmeden eşi, anne ve babası cinayet mahalline gidiyor‘
Söz verilen Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, tanık beyanlarının ezberletilmiş ve kurgulatılmış beyanlar olduğunu belirtti. Cinayetin tasarlanıp organize şekilde işlendiğini aktaran Epözdemir şu ifadeleri kullandı: “Sanık daha cinayeti itiraf etmeden eşi, anne ve babası cinayet mahalline gidiyor. Bu kişileri bağ evine götüren motivasyon acaba neydi? Aslında bu çok açık. Bu kişilerin olay mahalli yakınında araç plaka kayıtları ve sigara izmaritleri var. Bunlar olay mahalline suç delillerini yok etmek ve gizlemek için gitmişlerdir.”
Epözdemir, ‘mahkemeye gönderilen bilirkişi raporuna da itirazda bulunarak, raporun objektif ve bilimsellikten uzak olduğunu, hükme elverişli olmadığını savunup, fizik ve kimya mühendislerinden oluşan yeni bir rapor hazırlanması gerektiğini’ dile getirdi.
Mertcan Avcı’nın da ‘cinayete iştirak ettiğini düşündüklerini’ vurgulayan Epözdemir, sanığın daha önce verdiği ifadelerle kız arkadaşının ifadelerinin çeliştiğini, yargılamanın neticesine göre tekrar başsavcılığa şikayette bulunacaklarını ifade etti.
Ne olmuştu?
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi, 27 yaşındaki Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de Akyaka Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı.
Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, genç kızı bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmişti.
Avcı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmıştı.
Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık hakkında ‘canavarca hisle öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmişti.
Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da ‘delil karartmak’ suçundan 2 Ekim 2020’de tutuklanmıştı.