İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun hayatını kaybetmesine ilişkin davada yargılanan Paksoy kardeşler, mütalaasını açıklayan savcı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Paksoy kardeşlerin avukatları Köksal Bayraktar ve Dilek Helvacı, Can Paksoy’a ‘kasten öldürme’den ceza isteyen İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi duruşma savcısı Barış Kurt’u dört farklı kuruma şikayet etti.
Avukatlar, Kurt hakkında İstanbul başsavcılığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayet dilekçesi verdi. Savcı, ‘görevini kötüye kullanmak’la suçlandı.
‘Somut delilleri yok saydı’
Dilekçede, Kurt’un ‘somut delillere, tanık ifadelerine, bilirkişi raporlarına ve dört Adli Tıp Kurumu raporuna tamamen aykırı olarak, tek yanlı ve soyut iddialara dayanarak’ Can Paksoy’un mahkumiyetini talep ettiği öne sürüldü.
Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun ‘daha önce intihara teşebbüs ettiği ve ağır depresyonda olduğuna dair dosyada delillerin olduğu’ savunularak, Kurt’un ‘delilleri yok sayarak ölenin intihar etme olasılığının bulunmadığını’ iddia ettiği belirtildi. Kurt’un, ‘kendisini adli psikiyatrist yerine koyarak özel uzmanlık gerektiren bir konuda bilirkişi görüşü verdiği’ ifade edildi.
Dilekçede, Adli Tıp Raporu’na göre Can Paksoy ile Nazlı Sinem arasında cinsel ilişki yaşanmadığı belirtilerek Kurt tarafından cinsel ilişkinin saklandığının iddia edildiği kaydedildi.
Aileyi suçladılar
Dilekçede, ölen kadının annesi Ferah Kural ve babası Ergun Erköseoğlu’nun basına yansıyan açıklamalarında, ‘davaya müdahil olmaması gereken’ İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan’a teşekkür ettikleri için ‘adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’ suçunun işlendiği de öne sürüldü.
Ne olmuştu?
Boston Üniversitesi mezunu Erköseoğlu, 26 Eylül 2010’da Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre ve kardeşi Can Paksoy’un dairelerinin bulunduğu binanın havalandırma boşluğunda ölü bulunmuştu.
Her iki kardeşe de ‘kasten adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet talebiyle dava açılırken, Paksoy’lar Erköseoğlu’nun intihar ettiğini öne sürmüştü.
İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde dört yıl süren davada iki kardeş de delil yetersizliğinden beraat etmişti. Kızlarının öldürüldüğünü düşünen ailenin itirazı sonucu Yargıtay, 23 Mayıs 2018’de kararı bozarak yeniden yargılama istemişti. Yeniden yargılamada açıklanan mütalaada Can Paksoy’a müebbet, Mahmut Emre Paksoy’a ise beraat istenmişti. Bir sonraki duruşma 5 Şubat’ta.