2024 yılı yaş çay alım fiyatı kilogram başına 17 lira (brüt 17 lira, net 16,626 lira) olarak açıklandı. Üreticilere 1 yıl içerisinde kilo başına 2 lira destekleme bedeli de ayrıca ödenecek. Bu yıl için ortalama yaş çay maliyeti, çapalama, gübreleme, budama, ot temizliği, malzeme alımı, hasat, taşıma bedelleri toplamıyla 1 kg çay için 16,99 lira olarak hesaplanmıştı. Bu çerçevede çay üreticilerinin insanca yaşam payı dahil alım fiyatı beklentisi 25 lira idi.
Gecikmeli açıklanan fiyatın özel sektörün beklentisinin bir ortalamasını yansıttığını daha somut olarak görebileceğimiz örnekler de var. Çay üreticileri hasada fiyat açıklanmadan önce başlamışlardı. Ve kantarda peşin 15 TL ile haftalık ödemeli 19 TL gibi değişken ve tamamiyle piyasanın keyfine göre belirlenen koşullarda özel sektöre çay satıyorlardı. Bakanlığın 17 lira ile piyasada arayı bulduğu talihsiz hesaplama, üreticilerin 2023 beklentilerinin dahi altında kalırken özel sektör zaten düşük olan fiyatı daha da aşağı çekmekte vakit kaybetmedi. Çay üreticilerinden gelen haberlere göre 13 Mayıs itibariyle özel sektör peşin çay alımını brüt 16 liraya kadar düşürürken, bazı firmalar türlü bahaneler öne sürerek çay alımını durmuş durumda.
Çay üreticisinin sorunları bunlarla da bitmiyor. İklim değişikliği kaynaklı koşullar nedeniyle çayın yeterli olgunluğa ulaşmadığı bir dönemden geçiliyor. Bunun yanı sıra hasat için gereken mevsimlik işçi istihdamı ile ilişkili yeni sorunlarla mücadele ediliyor. Mevsimlik işçi olarak çay hasadına Gürcü işçiler geliyordu. Ancak Avrupa Birliği’nden edinilen vizesiz seyahat izniyle beraber Gürcü işçiler yoğun biçimde Avrupa’ya göç etmeye yönelince çay hasadı için mevsimlik işçi bulmak zorlaştı. Bulunabildiği koşullarda ise bu kez taban fiyat belirsizliği nedeniyle işçilik ücretlerinde anlaşmazlık yaşandı.
Bakanlığın bu çay alım stratejisinin en önemli sonucu emeğin değerini düşürmesi. Bu, üreticinin piyasa karşısındaki yalnızlığını, güvencesizliğini, kırılganlığını artıracak ve iktidarın üretim planlaması ve üreticinin pazar ihtiyacı bahane edilerek sözleşmeli üretim önerisine zemin hazırlayacaktır. Bununla birlikte, kuru çay fiyatları zamlanması ve böylece halkın en çok tükettiği içecek ve kültürünün bir parçası olan çaya erişiminin zorlaşması da beklenebilir.