CHP Genel Başkanı Özgür Özel ‘kılıçlı yemin’ töreni nedeniyle disipline sevk edilen teğmenlere ilişkin konuştu: “Mesele Tayyip beyle benim aramda. Tayyip bey Cumhuriyet Halk Partisi’nin 31 Mart zaferi ve sonraki seyri için sürekli ‘Bu süreç CHP’ye yarıyor. Sizin eski CHP’ye döndürmemiz lazım’ diyor. Onun için nasırımıza basıp duruyor.”
Ankara’da gazetecilerle bir araya gelen Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıya da değindi.
Artı Gerçek‘ten Seda Taşkın haberine göre Özel’in açıklamaları özetle şöyle:
‘İlk açılım sürecindeki gibi bir toplumsal taban bulmadı’
* İlk açılım sürecindeki gibi bir toplumsal taban bulmadı çünkü Devlet bey sonda da söylenmeyecek bir şey söyledi. Devlet bey olmadık bir yerden başladı meseleye ve olmamasıya gidiyor. Şimdi Tayyip bey “Destekliyorum” diyor ama Devlet beyin söylediği cümleleri söylemeden destek veriyor, aralarında sorun olmadığını söylüyor.
‘Bağrımıza taş basarız’
* Toplumsal mutabakat olursa bağrımıza taş basarız. Yeter ki yeni şehitler gelmesin, başkalarının canı yanmasın ama sizin dediğiniz gibi. Öbür türlü siyasi hesaplarla yapanlara hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Şehit aileleri ‘he’ diyorsa ben de ‘he’ diyeceğim’
* Toplumsal mutabakattan anladığım şu; bir gün Meclis’te bir masa kurulursa şehit aileleri gelecek pozisyonlarını söyleyecekler. Son gün bir karar verilmeden önce en son onları diyeceğiz. Onlar “He” diyorsa ben de “He” diyeceğim. Yankı Bağcıoğlu, genel başkan yardımcımız Türkiye’deki 36 şehit yakını ve gazi derneğini gezdi. 36’da 36 CHP’nin tutumunu desteklediklerini söylediler.
‘Bahçeli’nin önerisi evrensel deneyimlerle uyumlu değil’
* Dünyanın her yerinde terörün bir toplumsal sorunun ve o soruna yeterince demokratik alanda yanıt verilmemesi sonucunda ortaya çıktığı ve bunun kalıcı çözümünün sorunu kökünden halletmek olduğu kabulü var. Ama şu anda bu iktidar “Kürt sorunu yoktur” diyecek noktaya savrulmuştur. Siz bunu dedikten sonra herhangi bir demokratik açılım, insanların sorun diye dillendirdiği meseleyi anlamaya çalışmadan sadece “Ben birini getireceğim. Kürsüye çıkaracağım o da ‘Silah bırak’ diyecek. Buna inanın” meselesi evrensel deneyimlerle uyumlu değil. Ayrıca Türkiye’de bu sorunu reddederek bir çözüm olmayacağına inanan hiç kimseyi heyecanlandırmıyor. Kimse inanmıyor. O yüzden samimiyetine inanamıyorsun. Çünkü sorunu görüp çözmek istediği sorunun varlığını inkar ediyor.
‘Siyasette Ufuk Uras’tan daha etkili aktörler var’
* Devlet bey siyasette kavgayı, sağ- sol çatışmasını ya da birtakım gerginlikleri düşürmek istiyorsa Ufuk beyden daha etkili olabilecek aktörler var. Ya da ortaya söylemeli.
‘Üzüntü duyuyorum’
* Ben teğmenlerin ihraç edilmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu meselenin sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın kutuplaştırma siyasetine alet edilmek üzere yapıldığı ve suçsuz insanların, gencecik teğmenlerin, özellikle birincilikle bitiren Ebru Eroğlu’nun severek girdikleri o okuldaki heyecanının Tayyip beyin kutuplaştırma ihtiyacına feda edilecek olmasından çok üzüntü duyuyorum.
‘Mesele teğmenlerle ilgisi yok’
* Meselenin ne Ebru’yla ne diğer teğmenlerle ilgisi yok. Mesele Tayyip beyle benim aramda. Tayyip bey Cumhuriyet Halk Partisi’nin 31 Mart zaferi ve sonraki seyri için sürekli “Bu süreç CHP’ye yarıyor. Sizin eski CHP’ye döndürmemiz lazım” diyor. Onun için nasırımıza basıp duruyor. Yani nasır arıyor, basacak. Onun için elverişli bir alan ve bu meseleyi mümkün mertebe ‘cunta, darbe girişimi’ diyerek 28 Şubat sürecine doğru çekme gibi bir gayreti var. Mağduriyet ve siyasi bir avantaj elde ettiklerini düşünüyorlar.
‘Teğmenler geldiği gün onlar gider’
* 28 Şubat sürecindeki gerilimler gibi gerilimler üretmeye çalışıyorlar. Oradan beslenmeye çalışıyorlar, o imkanı ona vermeyeceğiz. Teğmenler diyelim ki atıldılar. Biz onlara nasıl sahip çıkmamız gerekiyorsa çıkarız. Günü geldiğinde de geri alırız. Teğmenler geri geldiği gün onlar gider, bu kadar net.