Peker; iddialarında olay, yer, tarih, kişi adları vererek nokta atışlı açıklamalarda bulunuyor.
Bugüne kadar söylediklerinden herhangi biri muhatapları tarafından çıkıp net cümlelerle, tanıklıklarla yalanlanmadığı için de kamuoyu algısında söylenenler doğru olarak algılanıyor.
Aslında toplum haklı. Eğer iddialar yalansa bunu ispatlamak çok kolay. Misal, Sezgin Baran Korkmaz’ın hakkındaki bir soruşturma öncesi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun uyarısı ile Türkiye’den kaçıp gitmesi.
Eğer Peker yalan söylüyorsa tek cümlelik bir açıklama yeter. “İddia edilen tarihte bahse konu kişi İçişleri Bakanlığı’na gelmemiş, herhangi bir görüşme olmamıştır.” Nokta.
Açıklamalar bir organize suç örgütü liderinin mafya içi hesaplaşmasını ya da kişisel kavga ölçeğini, arka sokak dedikodularının sığlığını aşmış durumda.
Peker, istemese de durum böyle, kaldı ki istemeden olduğunu da düşünmemek gerek.
Belki bu tür bir etkiyi beklemiyordu ama gelinen nokta, süreci toplumsal bir kırılmaya doğru taşıyor.