CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
Gezi Parkı eylemleri sebebiyle 1438 gündür tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala dahil 16 hak savunucusu ve Beşiktaş futbol takımı taraftar grubu çArşı’nın 35 üyesi bugün ilk defa birlikte hakim karşısına çıktı.
çArşı davasının avukatları salonu terk ederken, Kavala “Dünyanın hiçbir yerinde taraftarların iktidar devirdiği görülmemiştir” dedi.
Sanık, avukat ve izleyici sayısının fazla olması nedeniyle İstanbul adliyesinin büyük salonunda görülen davayı çok sayıda konsolosluk ve hak örgütü temsilcisi ile siyasetçi takip etti.
‘Dosyalar ayrılsın’
Duruşma başlangıcında mahkeme başkanı, usulle ilgili itiraz olup olmadığını sordu. çArşı davasının ve Gezi davası avukatları da her iki davanın birleştirilmesindeki hukuksuzlukları anlatarak dosyaların ayrılmasını talep etti.
‘Kavala’yı hapiste tutma garnitürü’
çArşı’dan Numan Bülent Ergenç’in avukatı Yıldız İmrek, dosyadaki suçlamalardan birinin ‘darbe’ suçlaması olduğunu hatırlatarak “Madem bozmayı gerektiren durum var, neden başsavcılık beş yıl sessiz kaldı” diye sordu.
İmrek, şöyle devam etti: “Bu bozma kararı, siyasi iktidarın suçladığı bir ismi -Kavala’yı- hapiste tutmaya katkı sunacak bir garnitür olarak da sunulmuştur. Bu açıkça hukuka aykırı ve yargı darbesi niteliğinde bir karardır. Bundan dönülmeli, yeniden tefrik kararı verilmez, birleştirmede ısrar edilirse bu mahkemenin bir infaz mahkemesi olduğu ortaya çıkmış olacaktır.”
Avukatların taleplerinden sonra bu davaya İstanbul cumhuriyet başsavcısı tarafından özel olarak atanan duruşma savcısı Edip Şahiner, tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etti.
Avukatlar salonu terk etti
Mahkeme, öğle arasından sonra savcının istemi gibi bu talepleri reddetti. Bunun üzerine çArşı davasının avukatları salonu terk etti. Müvekkilleri de onları alkışlayarak destekledi.
Avukatlar salonu terk ettikten sonra mahkeme heyeti, davada yargılanan kişilerin bozma ve birleştirme kararlarına karşı diyeceklerini sordu. Konuşmalardan öne çıkanlar şöyle:
‘çArşı davasında yargılananlarla irtibatım olmadı’
Osman Kavala: Gezi’den önce de Gezi sırasında da, çArşı davasında suçlananlarla tanışıklığım, irtibatım olmadı. Onların da beni tanımıyor olmaları hayatın doğal akışına uygundur.
Bildiğim kadarıyla bir futbol takımı taraftarlarının iktidardakileri devirmek için eyleme geçmeleri de dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir vaka değildir.
Sudan bahanelerle tutukluluğumun sürdürülmesi yargısız infazdır, algı yaratma çabasıdır, AİHM’in kararının etrafından dolanma girişimidir.
Tutukluluğumu sürdürmek için kurgulanan temelsiz, delilsiz, mantıksız suçlamaların ve kullanılan yöntemlerin yargıda meşruiyetten yoksun uygulamaların niteliklerini ve kaynaklarını gözler önüne serdiğine inanıyorum. Umarım, davaların birleştirilmesi, Türk yargısının karşı karşıya olduğu tehditlerin daha iyi anlaşılmasına vesile olur. Umarım ülkemizde bir daha böyle bir iddianame hazırlanmaz, böyle şey bir daha yaşanmaz.
‘Bu davayı aklen ve ahlaken kabul etmiyorum’
Mücella Yapıcı: Bu davayı, geldiği bu haliyle aklen, ahlaken asla kabul etmiyorum. iddianameyi de kabul etmiyorum. Gerçekten bu davayı bu kadar uzatarak Gezi’yi kriminalize edemezsiniz, Gezi onurumuzdur.
‘Yargıtay sizi memur etti’
Can Atalay: Biz yokmuşuz gibi yargılama yapılıyor. Kararlarla ilgili görüşlerimizi söylemiştik, kabul edilemez. Biz üzerimize gelmekte olan şeyi görüyoruz. Sayın savcının dosyada yeniden görevlendirilmesinin nedenini görüyoruz. Yargıtay sizi delil toplama konusunda memur ederek bir karar verdi. Bu kabul edilemez. Gezi direnişi bu memleketin yaşayan bir organizma olduğunun kanıtıdır. Gezi’yi bizi kullanarak suçlamanıza izin vermeyeceğiz.
‘Yargılanmaya devam ediyoruz’
Tayfun Kahraman: 2013’ten bu yana Gezi’ye katıldığımız için yargılanan bizler, beraat ve takipsizlik kararlarına rağmen yargılanmaya devam ediyoruz. Toplum vicdanında verilen beraat kararının tekrar verilmesini istiyoruz. Bizlere uygulanan müeyyidelerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.
Yapıcı ve Atalay’ın avukatı Fikret İlkiz: Müvekkillerim diyeceklerini söyledi. Şimdi bize İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi olarak ne soruyorsunuz? Ne diyeceğimiz soruluyorsa biz de her iki dosya açısından diyeceklerimizi, özellikle Gezi Parkı davasının ilk hakimi Mahmut Başbuğ’un başlattığı birleştirme serüvenine karşı diyeceklerimizi söyleyeceğiz. Hem İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, hem de İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi bizi yok saydı. Seremoniyi tamamlamak şeklindeki ritüeli biz bildiğimiz usullerle önümüzdeki celse yerine getirelim. Bu kez biz size anlatalım Taksim Dayanışması’nın ne olduğunu.
Kahraman’ın avukatı Evren İşler de “Gelinen aşama itibariyle kısaca bir ‘Ne diyorsunuz’ sorusuyla geçiştirilemez bu dosya. Baştan, sıfırdan Gezi direnişinin ne olduğunun anlatılması gerek” dedi ve savunma için süre istedi.
‘Aradığınız suçu cımbızla bulacaksınız’
çArşı üyesi Hakan Tezel: “Aradığınız suçu cımbızla aradınız, cımbızla bulacaksınız.”
çArşı üyesi Hüseyin Fidan: “Söyleyecek bir şeyimiz yok. Aradığınız bir şey varsa söyleyin biz yardımcı olalım.”
Beyanların tamamlanmasından sonra duruşma savcısı Şahiner, Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme de bu yönde karar verdi.
Üye hakim, tutukluluğun devamı yönündeki karara muhalefet ederek Kavala’nın adli kontrol şartı uygulanarak tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Bir sonraki duruşma 26 Kasım’da saat 10:00’da yapılacak.
‘Her seferinde aynı yanıt’

Kavala’nın eşi Ayşe Buğra, duruşmanın ardından şunları söyledi: “Kendimi duruşmadan çıkmış biri gibi hissetmiyorum. İddia makamının hiçbir şey merak etmediğini, soru sormadığını görüyorum ve bu beni şaşırtıyor. Bu davanın iddianamesini hazırlayan savcıların kendisini sorguya çekmemiş olmasını anlamıyorum. Avukatlar devamlı olarak hangi somut delil ve eylemden söz edildiğini soruyor. Her seferinde aynı yanıt veriliyor: Tutukluluğun devamına… Beni endişelendiren bir şey var. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tahliye edilmemesi halinde uygulanacak yaptırımlarla ilgili açıklama yaptı. Bu sadece yakınları için değil bu ülke için üzerine düşünülmesi gereken bir şey.”