Evet doğru, Batı Mısır’daki darbe konusunda ikiyüzlü davrandı; sessizlikle geçiştirdi. Evet doğru, Sisi, Rabia meydanında kalleş bir planla bir günde bin 150 göstericiyi kasten öldürttü. Üstelik bunu İnsan Hakları İzleme Örgütü bütün delilleriyle birlikte ortaya koydu. Evet, bütün bu olanları Batılı ülkeler ikiyüzlülükle geçiştiriyorlar. Bu sessizliğin bir kısmını klasik çıkarcı dış politika beklentilerine verin. Bir kısmını Mısır’ın jeopolitiğine verin. İkiyüzlülük ikiyüzlülüktür deyin..
Ama başka bir kısım var ki, oraya da Türkiye büyük katkı sunuyor. Mısırlı darbecilerin dünyadan kendilerine gelecek her türlü eleştiri için sadece bir tane savunmaları bulunuyor ve onu da sonuna kadar kullanıyorlar. Mısır Dışişleri Bakanı Nabil Fahmy’nin 5 Ağustos 2013 günü Der Spiegel’e verdiği mülakat, darbecilerin savunma stratejilerini özetliyor. “Hitler de demokratik yollarla iktidara gelmişti” diyor Mısırlı bakan. “Mursi’yi İslamcı bir rejim kurmaya çalıştığı için devirdik” diyor.
Bugün Mısır’daki askeri rejimin yarattığı faşizm, Mursi’nin en antidemokratik uygulamalarını bile mumla aratır. Ama bu darbecilerin elinde dünyayı ikna edecek bir araç var ve o araç her geçen gün daha da güçleniyor, kuvvetleniyor. Bugün dünya, siyasal İslam adına, en kötü ucunda IŞİD’in en iyi ucunda ise AKP’nin yer aldığı bir ölçek görüyor.