İnşaat ülkeye egemen oldu, inşaat ile birlikte yolsuzluklar Türkiye tarihinde görülmemiş noktalara tırmandı. Medya ve düşünce ve ifade özgürlüklerinin giderek mezara gömülmesi, ülkede özellikle yapılan yolsuzlukların gizlenmesi ve AKP’nin sürekli iktidarı için milletin gerçekleri öğrenme olanaklarını sınırlandırma amacını taşıdığı açık seçik.
Tüm bunlar tek kişinin otorite rejimini güçlendirdi. Yargı iki dudağın arasında, açılan yüzbinlerce dava.. keyfi tutuklamalar.. Tüm bunlar ekonominin de çok yönlü çöküşüne paralel gelişti.
Geleceğini ülke dışında arayanlar. Bir yıl içinde bilgisayar yazılımdan 60 bin kişinin ülke dışına transferi.. Binleri aşan doktorların gidişi. Umutsuz bir gençlik, yoksullaştırılmış milyonlar… Zenginleştirilmiş milyarderleştirilmiş bir AKP sınıfı ve şirketleri. Eğitim niteliğinin çöpe dönüşmesi.. üniversitelerin AKP’nin düşük düzeyli adamlarının elinde zavallılaştırılması.